Yayınlanma Tarihi: 11 Şubat 2010Kategoriler: Bizim Neyimiz Eksik?

sakal_biraksam

Söyleyeli 1 ay bile olmadı. Ocak 19 da yazdım: https://www.alphanmanas.com/?p=648 Başlık olarak da THY’yi Bekleyen Zor Günler dedim. “Yazın uçuşlar arttıkça taxi süreleri arttığı gibi uçakların gelişleri de gecikecek ve dolayısı ile devamlarında da gecikmeler kaçınılmaz olacak. Bu yaz THY’nin kabin amirlerine ve memurlarına yolcularla olan münakaşalara hazırlamak için sabır eğitimi vermeleri gerekecek.” dedim. Daha 1 ay geçmeden haklı çıktım.

Zaman Gazetesi bugün başlığı atıverdi: Kuyrukların sebebi pist çalışması ve hurda uçaklar http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=949964 Ama ne yazık ki her ikisi de çözülse sorun çözülemez.

Sevgili Murat Yalçıntaş “İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan gerçekleşen uçuşlarda yaşanan gecikmelerin, zamanla yarışan işadamları için bir problem haline geldiğini” söylemiş. Sevgili Yalçıntaş, bu birşey değil. Dahası gümbür gümbür gelecek. Siz asıl felaketi yazın göreceksiniz.

Yakında DHMİ yabancı Hava Trafik Kontrolörü transfer etmek zorunda kalacak. Çünkü şu andaki ekip hızla artan slot sayısını kontrol edecek tecrübeye ulaşmaları için zamana gereksinimleri var.

Daha önceki yazımda açıkladığım gibi:

1.      Askeri havalimanı ve müze Atatürk havalimanını terk etmeden,
2. 18-36 pistine (ICAO 4444 nolu döküman ve Bölüm 6.7 “Paralel ve Yakın-Paralel Pistlerde Operasyon” bölümünde Resim 6-2 ve 6-3 de görüldüğü/belirtildiği gibi) aynı anda iniş ve kalkışa izin veren, en az 760 metre uzaklıkta yeni bir paralel pist inşa edilmeden,
3. Havalimanı girişi dahil olmak üzere bazı binalar yıkılıp, yerleri değiştirilmeden,
4. Havalimanı sınırı yeni yapılan sahil yolu bağlantısına kadar çekilip, hatta bazı uygulamalar için yolun diğer tarafına geçmeden,
5. Yıkımlara bağlı olarak, taxi düzeni için yeni taxi yolları yapılmadan,
6. Hava Trafik Kontrolörleri eğitimden geçirilip, yabancılarla takviye edilmeden durum her geçen gün vahim olacaktır.

Bunlar benim gözlemlerim ve görüşmelerim sonunda ortaya çıkan konular. Elbette DHMİ yetkilileri bunları ve bunun dışındaki sorunları biliyordur. Devlet ile özel sektör arasındaki en büyük fark, her ikisi de sorunu görür ama devlet, bürokratik sorunları çözme iradesi gösterip, önlemleri hızla almada her zaman daha yavaş kalır.

Sanmayın ki THY filosu 3. havalimanını kaldırır. Bir havayolu aynı şehirde 3 havalimanına bölünemez. Dünyada örneğini pek görmedik. En azından uçak ve destinasyon sayısı bazında bana matematiksel olarak imkansız gibi gözüküyor.

Bir yolcu (biraz tecrübeli) gözüyle uyarı yaptık: Kaptanlar-kabin memurları-teknisyenler Airport Haber portalında beni topa tuttular. Keşke 1986 yılında New York’ta okurken/çalışırken olduğu gibi sakalım olsaydı. Belki daha çok ikna edebilirdim onları. Gerçi gerek kalmadı. 1 ay geçmeden, yani yaz gelmeden homurdanmalar başladı.

Bültene katılın.

Okumaya Devam