Çocuk Koltuğu ile ilgili Ekim 2003 de Platin dergisi Gelecex ekinde bir yazı yazmıştım: https://www.alphanmanas.com/?p=33
Orada arka koltukta kemer bağlamanın öneminde bahsederek “Bugün eğitim düzeyi yüksek aileler de dahil olmak üzere, arka koltukta kemersiz oturan çocukları, anne-baba’ya yakın olmak için öndeki iki koltuğun arasına başını sokmuş yolun akışını seyreden yada arka cam’dan dışarıyı seyreden çocukları görmek mümkün. Peki trafik kazasının ne yönde bir çarpma ile oluşacağını biliyor muyuz? İçinde bulunduğumuz arabanın takla atıp atmayacağının garantisi var mı? Aileler ne yazık ki çocukları ile mücadele’den kaçınmak için onların kemer bağlamama ısrarlarına boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Ya bebekler? Onların durumu daha da vahim. Çünkü arka koltukta oturan annelerimiz bebeklerini kucakta taşıyorlar. Kendileri kemerle belki bağlı oldukları için kaza anında bebeklerini sıkıca tutarak koruyacaklarını düşünüyorlar” demiştim.
Yazımın üzerinden 7 yıl geçti ve sonunda arabalarda çocuklar koltuğu kullanma zorunluluğu 1 Haziran 2010 tarihinden geldi. Boyu 150 ve/veya 36 kilo olan her çocuk için arabada çocuk koltuğu bulunacak. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre Türkiye, trafik kazalarında ölen 0-14 yaş grubu sıralamasında 5’inci sırada bulunuyor. Araçlarda çocuk koltuğunu zorunlu tutan Avrupa’da kazalarda çocuk ölümü yüzde 2 iken, bizde ise yüzde 40’ları buluyor. Türkiye’de araç içinde çocukların yüzde 80’inin seyahat güvenliği sağlanmıyor. Kazaya bağlı ölümlerde 0-9 yaş arasındaki çocukların yüzde 46’sı oto koltuğu kullanılmaması sebebiyle yaşamını yitiriyor. Araştırmaya göre, Türkiye’de oto koltuğuna oturtulması gereken çocukların yüzde 80’den fazlası oto koltuğunda seyahat etmiyor. Aileler, çocukların yaklaşık yüzde 30’unun aracın ön koltuğuna oturmasına izin veriyor.
Peki sorun nerede? Bu yazıdaki resimde bulunan da bir çocuk koltuğudur. Aslında bir platformdur ama artık tüm arabalarda neredeyse arka koltukta da emniyet kemeri olduğu için çocuk koltuğu görevi görmektedir. Örneğin 8 yaşındaki ikizlerimizi bu kriterlere uymasına rağmen çocuk koltuğuna oturtma şansımız yok. Onun yerine resimde gördüğümüz ürünü kullanıyoruz. İşin kötü tarafı bu ürünlerde yeni nesil çocuklara beden olarak uyum da sağlanmış durumda değil. Yani çocuklara bu koltuklar da küçük geliyor. Dolayısı ile yeni çıkan, emniyet kemerlerinin yüksekliğini azaltan ve böylece emniyet kemerlerinin çocukların boynunu kesmesini engelleyen arabirimler kullanmayı tercih ediyorum.
Bazı aileler diyelim ki imkanları gereği veya bu tip ürünleri bulamamasından dolayı, çocuklarına gene emniyet kemerini takıp ama yukarıdan aşağıya inen kemeri çocuğun koltuğunun altına alarak da bir ara çözüm oluşturması mümkün. Bunu örneğin boyu 148 cm veya 35 kilo olan çocuğuna yapabilir.
Şimdi gelelim işin takip kısmına.. Örneğin trafik polisi yukarıdaki 3 örneğe maruz kalmış çocuklu arabayı kontrol için çevirdiğinde ceza kesecek mi, kesmeyecek mi?
Burada trafik polisi kardeşimiz işin içinden çıkamasa bile, bebeklerin ve çocukların ön koltukta aile kucağında taşınmalarının engellenmesi, buna bağlı olarak bebeklerin pusette ve arka koltuğa bağlı olarak taşınması sağlanmış bile olsa, bu zorunluluk kendi içinde başarılıdır diyebilirim.