Yayınlanma Tarihi: 8 Eylül 2006Kategoriler: Forbes Yazıları

Bilim Kurgu filmlerinin ve hatta çocuklara yönelik birçok çizgi filmin temelinde tek başına dünyaya egemen olma hayalleri vardır. Yıllar önce devletlerin birbirlerine olan düşmanlığı nedeniyle bireysel düşmanlar hep göz ardı edildi. Şimdi filmler gerçek oluyor. Gelişen teknolojiler “Enemy of the State – Ülke Düşmanı” yetiştirmeye başlıyor. Askeri bölgelerin fotoğraflarının çekilmesi hala yasak. Ama Google Earth’e girerseniz istediğiniz bölgenin uydu görüntüsü elinizde. Eskiden adres için kroki verirdik. Şimdi Google Earth’den yararlanılmak üzere enlem ve boylam koordinatlarını vermemiz yeter. Gençliğimizde “Amatör Radyoculuk” için elektronik komponent satan dükkanlardan aldıklarımızla AM/FM radyo yaptığım günler aklıma geliyor. Şimdi Internet’ten her türlü bomba yapımını öğrenmek çok kolay.

Taiichi Ohno’nun Toyoto da  1970’li yıllarda Japonların üretim hayatına kattığı JIT (Tam Zamanında) yöntemi ile verimlilik artışı ve maliyet avantajı sağlanmasına ortam yarattı. JIT üretim yıllar içerisinde devinerek hayatın endüstri dışındaki diğer alanlarında da kendine yer buldu. Internet haberciliği, bize tıpkı JIT gibi başka açılımlar getirdi. Artık dünyanın herhangi bir köşesinde olan bir olayı “anında” biliyor, görüyor ve yorum yapabiliyoruz. Bu haberleşmenin çok zor olduğu, olayların aylarca sonrasında edinildiği ve haber kaynağının haberi değiştirip değiştirmediğini bilmediğimiz bir noktadan, farklı kanallar ile kontrol edebileceğimiz ve içeriğin güvenilirliğini test etmemize ve rafine bilgiye ulaşmamıza da olanak sağlayan daha net bir ortamı sağlamış oldu.

İkinci Irak operasyonu sırasında artık habercilik ve dolayısı ile teknolojinin sınırlarını da genişlettik. Habercilerin yaşanan olayları bir gün sonrasında başka kanallarla aktardığı zor koşullar yerini, olayları anında internete iletebilen, mobil montaj setleri ve mobil uydu iletişim sistemleri ile uydu bağlantıları aracılığı ile canlı yayında izleyecilere haber aktarabilen sistemlere bıraktılar. Hatta daha da öteye giderek kasklarına taktıları kameralar aracılığı ile hareket halinde olan bir askeri birliğin içinde “embedded” habercilik yapmaya başladılar.

Artık yaşamımıza Blogger’lar giriyor. Gittikçe tanınan ve ünlenen bu kişilere firmalar ücretsiz test ürünü göndererek onların bu ürünlere ilişkin fikirlerinin bloglarında yayınlamasını istiyorlar. Bir ürünü araştırırken size reklam yapmayan, yalnızca test ettiği ürün ile ilgili olumlu ya da olumsuz fikrini söyleyen birinden bilgi almak insanlara daha güvenilir gözüküyor. Pazarlama açısından bakıldığında doğrudan pazarlamanın en iyi örneklerinden biri karşımıza çıkmış oluyor. Blogsfer üzerinde yaşayan milyonlarca insan birbirlerinin fikirlerini, podcast ile seslerini ve vlog ile videolarını görüyor dinliyor ve etkileniyor. Amatör videolarını dağıtıcılar aracılığı ile yayınlamayan kişilerin youtube.com üzerinden yayınlamaları mümkün. Aynı biçimde amatör ses sanatçılarının cd üretimi, dağıtım ve benzer süreçleri ortadan kaldıran podcast yayınları ile biranda milyonlarca dinleyiciye sesini duyrabildiği portaller oluşuyor. Hatta iTunes üzerinde oluşan ekosistem ile nytimes’dan CNN’e kadar birçok içerik sağlayıcı bu yeni mecraları da yeni kullanıcı trendlerini yakalamak için kullanıyorlar. Bir süre sonra video ve müzik yayınlarını herhangi bir medya üzerinden satın almamıza gerek kalmadan daha az aracı ve istediğimiz şekilde içeriklere deneyip, memnun kalırsak satın alacağız.

1990 ve sonrasında doğanlar için yaşamı bu kadar anında ve detaylı yaşamak onları hayattan alacakları zevkler konusunda zorluyor. Artık tek başlarına yarışmak istemiyorlar. İçinde dehşet ve tehlike olan oyunları tercih etmeye başlıyorlar. Bu konudaki en dehşet verici açılım ise sanıyorum Irak savaşını konu alan Kumawar web sitesi. Kuma War internet üzerinden online olarak oynanabilen, yaşanan savaşı kusursuz bir şeklide simule edip, sonuçları birleştirerek ülkeyi yeniden inşa etmeye dayalı son teknolojiler kullanılarak üretilen bir oyun. Bir ile 3 kişi arasında oynanabilen bu oyun tam bir takım çalışmasına dayanıyor. Her ay oyunculara yeni bir oyuncu katılıyor ve çoklu oyunlar(görevler) veriliyor. Bu görevler sırasında oyuncular birbirlerine tüm dünyadaki ayrıntıları gösteriyorlar. Orduların kullandığı silahlar tıpkı gerçek savaşta olduğu gibi kullanıldığı heryeri yerlebir edebiliyor, siz de bu yaşananlarla birlikte dünyadaki en tehlikeli terörizme karşı deneyim kazanmış oluyorsunuz. Çok büyük bir veri tabanına sahip ve tamamen akıl gücüne dayanan Kuma War; uydudan çekilen fotoğraflar, politik durumlar, sonuçları bağlayıcı detaylar ve silahlar, taktikler ve savunma teknikleri üzerine kurulu.
Hem de bu online oyun için sizden bir ücrette beklenmiyor.

Eyespot, Eefoof ve YouTube.com gibi kullanıcıların videolarını yükleyip paylaşabileceği sitelerle popülerleşen yepyeni bir siber akım yaratılıyor. Şu anda 200 civarında olan bu siteler Salt internette yer alan, bu tip sitelerle uluslararası üne kavuşanlar oldu. Bu gelişimin kaymağını tabii ki Google ve Yahoo yiyecek gibi gözüküyor.

Forbes Ağustos 2006

Bültene katılın.