“Bu fikir, beni yıllarca meşgul etmiştir. Süzülerek uçan kuşların tepe tüyleri üzerine bir makale okumuştum. Akbabaların ve kartalların tepelerinde bu tür tüyler bulunur. Bu fikri bir uçakta denemeliyiz, dedim. Denedikten sonra da, bunu gerçekleştirmenin zamanı geldi, diye düşündüm.
Yirminci yüzyılın başında, bir mühendis, girdap etkisini azaltmak için; tepeye, düşey kanatlar takılması gerektiğini ileri sürdü. Oraya yassı tabaklar koydu. “Eğer gerekli enerjiyi sağlarsanız, bir çiftlik kapısını bile uçabilirsiniz dedi.” Yassı tabakların kullanılması, girdap etkisini azaltmak için son derece zayıf bir yöntemdi. Böyle bir şeyi, kanatların tasarlanmasında olduğu gibi, daha dikkatli ve daha iyi bir şekilde tasarlamalıyız, diye düşünüyorum. Onlara, hep girdap difüzörü demeyi düşündüm, fakat bu biraz fazla bilimsel oluyor.” İşte öncelikle yeni nesil Boeing uçaklarında görmüş olduğumuz ve kanatların uçlarındaki 2.5 metre yüksekliğindeki dikey kanatçıkların yaratıcısı Richard Whitcomb’un yorumları.
Uçağın icat edildiği tarihlerde bile var olan Kanatçıklar ancak artan yakıt fiyatları ile mücadele eden uçak üreticilerinin son yıllardaki yoğun istekleri sonucu Richard Whitcomb tarafından bulundu. Yakıt, tırmanma gücü, ses konusunda %5-7 tasarruf ve iyileştirme sağlayan bu buluş havayolu firmaları için de uçak seçiminde önemli bir kriter haline geldi.
Tekerlekli Valiz
1972 yılına kadar valizlerimizi hep elimizde taşıdık ama hiçbirimiz valizlerimize tekerlek takmayı akıl edemedik. Nisan 1972’de Amerikan Patent İdaresi’nden David Sadow tarafından alınan, 3,653,474 sayılı patentte, ürün tanımı,”tekerlekli valiz” olarak yapılmıştır. Dünyanın ilk tekerlekli valizi, Fall River’da bulunan bir fabrikanın arka odasında üretilmiştir.
Bu, New Bedford’lu bir Yahudi delikanlısının, valiz endüstrisinde nasıl bir devrim yaptığının hikayesidir. Hikayenin başlangıcı şu şekildedir. Bay ve Bayan Sadow, Aruba tatilinden dönüyorlardı. Puerto Gümrüğünden geçerken, iki ağır valizi taşımak zorunda kaldılar. O anda, tekerlekli bir kızakta büyük bir makine taşıyan hamal geçti. Bay Sadow, karısına, “Harriet, ihtiyacımız olan işte o, valizlerimize tekerlek” dedi.
Tatilden sonra, fabrikaya döndü, bir valizin altına dört tane tekerlek taktı, kulpundan bir iplik geçirdi ve valizi bu şekilde, kayınpederinin ofisine götürdü. Kayınbiraderi ve patronu olan Sydney S. Feinberg, valize şöyle bir baktı ve “sen delisin”, dedi. Azimli olan Bay Sadow, tekerlekli valizde değişiklikler yaptı ve New York’a gitti. Valizi, oradaki beli başlı Macy’s, Gimbel’s ve Saks mağazalarında tanıttı. Hiçbiri beğenmedi. Bay Sadow, en sonunda, Macy’s müdür yardımcılarından birini, bunun iyi bir düşünce olduğu, ve başkan yardımcısının birkaç ay önce, bilinçsizce ortaya atmasından beri, Bernie’nin bu fikri geliştirdiği ve Macy’s firmasının, valizlerin altına tekerlek takılması fikrine sıcak baktığı konusunda ikna etti. Diğer valiz üreticileri, karşı çıkana kadar ve mahkeme aracılığıyla patenti sona erdirene kadar, United States Luggage, tekerlekli valizin patentini, beş yıllığına aldı. Valizde tekerlek olması gibi yeni bir fikir, uzun süre, bir kişinin elinde kalamazdı.
Bay Sadow’un tekerlekli valizi, herkesin de bildiği gibi kusursuz değildi. Valizler, devriliyordu. Bay Sadow, tam çözüm bulduğunda emekli bir Northwest Airlines pilotu 1993 yılında, iki tekerlek üzerinde hareket eden yumuşak kenarlı bir dikey valiz icat etti. İşte bugün kullanmakta olduğumuz dikey tekerlekli valizler sadece 10 yıl önce icat edilmiş oldu. Hem de devamlı valiz taşımaktan beli tutulan bir havayolu pilotu tarafından.
Gelecex Kasım 2003