Yayınlanma Tarihi: 29 Temmuz 2009Kategoriler: Haberler

terzi_logoŞirket ve hizmet logolarının yıllar geçtikçe görsellik anlamında basitleştiğini hepimiz gözlemliyoruz. Eskiden logolar neredeyse yapılan işi veya arkalarındaki gücü tanımlardı. Örneğin “Demirören” logosu “D” harfini ören bir tel çiftini tasvir eder. Akılda kalıcılığı açısından güzeldir ama yıllar sonra Eczacıbaşı Holding’in geliştirdiği yassılaştırılmış “e” harfi gibi yalın değildir. Bu konunun uzmanı olmadığım için çok fazla detaya girmek istemiyorum. Ama bu konuda oluşmuş sınırlı bilgi birikimimi terzimin logosunda kullanmak istedim. Feramus Yakut ve Mustafa Yıldırım, İstinye Park’taki işyerleri ile bence İstanbul’un en iyi terzileri. Benim omuzum 52, belim 48 ve basenim 50 beden olduğu için hazır giyim ile işim biraz zor. Üstüme olsa da takım elbiseye sanki yeniden dikiliyormuş gibi tadilat gerekiyor. İki ortak önceki yıllarda bir logo hazırlamışlar ve diktikleri takımlara koymuşlar. Ben onlara müşteri olduktan sonra bu konuda da bir yenilik yapma ihtiyacı hissederek sevgili Murat Armağan’ın desteği ile bir logo tasarladık; basit renklerle (siyah/beyaz), büyük ölçüde, ad yerine soyadları kullanmak suretiyle ve yabancılara da hizmet verdiklerini gösteren bir logo tasarımı oldu. Şimdi bu tasarımları kullanıyorlar. Sizlerle paylaşmak istedim.

Bültene katılın.