Yayınlanma Tarihi: 30 Ağustos 2010Kategoriler: Haberler

Diplomatik_PassDiplomatik_Pass2
Dragons’ Den programının çekimleri tüm hızıyla devam ediyor. Yayına başlama tarihi ise 16 Eylül saat 22:00. Çekimlerde çok ilginç diyaloglar gerçekleşiyor. Bunları program yapımcıları bir şekilde seyircilerin beğenisine sunacaklardır. Ben o yüzden bu anlatacağım örnekte ürün detayına giremeyeceğim. Tanıtımı yapılan bir ürün hakkında işçilik fiyatlarını Dragonlar hep beraber hesaplarken, ürün için gerekli işçiliğin Türkiye de 40 TL olduğunu ve bunun ürünün satış fiyatını etkileyeceği yorumu ortaya çıktı. Ben de “gelin bu ürünü Kamboçya’da yapalım. Size ürün başına işçiliği 40 TL yerine 4 TL’ye mal olur” dedim. Acı ama gerçekti. Bırakın orada konuştuğumuz ürünü, örneğin Türkiye de artık halı sektörü de ölmek üzereydi. Çinliler Türk halılarını ülkelerinde dokutup bize satıyorlar. Biz de hiçbirşey yapamaz olduk. Bu bir savaş ise, savaşın 2 bölümden oluştuğunu unutmamız gerekir: Önce Çin’den yapılan halı ihracının sahibi biz olmalıyız. Yani Çinliler buraya halı gönderiyorsa, biz de gidip orada halı dokutmamız gerekiyor. Savaşın ikinci bölümü ise Türkiyedeki iş gücüne yönelik başka çözümler üretmemizdir. Her ikisini birarada yapamayız. Yani inatla Türkiye’de halı dokumaya devam edip, Çin’den gelen dokuma halılara savaş açmak yapılacak en büyük hata olur ve bize savaş kaybettirir. Niye halıcılarımız Kamboçya’nın ucuz işgücünü kullanmazlar? Sorusu ise hala cevaplanmadı.

2005 yılının Kasım ayında Kamboçya Fahri Başkonsolosu oldum: (www.kambocya.org.tr) Görev süremde 5. yılımı tamamlamak üzereyim. Bu süre içinde bana Kamboçya’ya yaptığım desteklerden dolayı devlet nişanı, vatandaşlık ve yurkarıdaki resimde görülen diplomatik pasaport verildi. 2005 yılı 11 Kasımında Hürriyet Gazetesinden sevgili Gila Benmayor, bu dönem Kamboçya Dışişleri Bakan yardımcısı olan Ung Sean ile beni köşesinde konuk etmişti. Orada “Kamboçya’nın Türkiye’nin Hazır Giyim Üssü Olabilir” demiştim (Haber için Tıklayınız). Bunu söylediğimde daha Çin gerçeği bile tam anlaşılmamıştı. O sıralar altına hücum gibi Çin’e hücum vardı. Türk işadamları ise “Çin Gerçeği” dizilerini seyredip “Abi bize ne olacak?” falları baktırmaktan Çin’e zahmet edip gitme gereği görmediler. Ben ise, herkesten farklı olarak, israrla Çin’deki işçilik ücretlerinin artış göstermesiyle üretimin uzun dönemde Kamboçya gibi ülkelere kayacağını söylüyordum. Yıllar geçti, Para dergisi 2007 Nisanında Kamboçyayı Pasifikte Yeni Pazar olarak gösterdi (Haber için Tıklayınız). Gene 2007 yılı Mayıs ayında Finansal Forum da Kamboçya ile ilgili benzer söylemlerimi yeniledim (Haber için Tıklayınız).

Bu hafta Dünya gazetesinde yayınlanan bir haberde, artık ucuz emek için şirketlerin Çin’den Kamboçya’ya kaçmakta oldukları yer alıyordu (Haber için Tıklayınız). Ben 5 yıl önce bunu zaten söylemiştim. Keşke bunlar ciddiye alınıp ona göre stratejiler oluşturulmuş olsaydı.

Bültene katılın.