Yayınlanma Tarihi: 12 Ekim 2010Kategoriler: Haberler

OguzManasKapak
Sonunda babamı hayatını geniş kitlelere anlatmaya ikna ettim. Onun sayesinde o kadar ilginç olaylara tanıklık yaptım ki, bunların bir şekilde geniş kitlelerle paylaşılması, tecrübelerin aktarılması gerekiyordu. Bir öğretim üyesi ve kısa bir dönem de bürokrat olarak babam, devamlı Yenilik peşinde oldu. İnandığını söyleyen ve yapan bir insan olarak sorunlar yaşamadı değil tabii. Bürokrasi engelini kendi çözümleriyle aşmayı başardı. Hele YÖK o yıllarda üniversiteler için tam bir engeldi. Başında rahmetli Prof. Dr. İhsan Doğramacı olmasına rağmen, alt kadrolar bürokrasiyi hakkıyla uyguluyorlardı. Babam, Türkiyede bulunan üniversitelerin ve araştırma kurumlarının bilgisayar merkezlerinin birbirlerine bağlanması gerekliliğini YÖK ile çok kere paylaşmasına rağmen yerinden kıpırdamayan YÖK’ten ümidini kesip TÜVAKA (Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları Ağı) yı kendi başına kurmuş, birçok önemli çalışmayı gerçekleştirdikten sonra YÖK tarafından farkedilmişti (Daha sonra adı ULAKBİM oldu ve TÜBİTAK’a bağlandı: http://www.ulakbim.gov.tr/hakkimizda/tarihce/). Rahmetli Doğramacı babamı çok severdi. Babamın onunla olan bir anısını kitaptan alıntı yaparak sizinle aşağıda paylaşıyorum…

——————–
TÜVAKA dolayısıyla YÖK ile sorun yaşadınız mı?
Sorun değil ama ilginç bir şey yaşadım bu konuda. Bir gün YÖK Başkanı rahmetli Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile karşılaştık ve bana “Oğuz Hoca, evet, biliyorum çok güzel bir organizasyon yaptınız ve çok başarılı olarak da işleri yürütüyorsunuz. Ancak bu TÜVAKA nedir, TÜVAKA’yı kim kurdu, bana söyler misin? YÖK’ün başkanı olarak bundan haberim yok” dedi. TÜVAKA için özel antetli bir kâğıt bastırmıştım. Bütün yazışmaları bu antetli kâğıtlar aracılığı ile gerçekleştirmeye başlamıştık. TÜVAKA toplantısı için ilgili üniversitelerin rektörlerine yazı yazıyor ve üniversitelerinin TÜVAKA üyesinin toplantıya katılması için görevlendirilmesini rica ediyordum. Prof. Doğramacı, bu konuyu da gündeme getirdi: “Üstelik antetli kâğıt bastırmışsın, rektörlere resmî yazı yazıp üniversitelerinin temsilcisini davet ediyormuşsun. Rektörler de herhâlde YÖK’ün oluşturduğu bir kuruluştur diye kabul etmiş ve uygulamaya devam etmişler. Ben tamamen tesadüfen olaya şahit oldum. Bu yaptığınız iş çok sakıncalı ancak başarılı yürüyen bu organizasyonu bozmayacağım”. Bizi engellemedi ve hemen Bilgisayar Komitesi’ni kurup beni de başkan atadılar. Kendisi daha sonra Merkez’i özel olarak ziyaret ederek TÜVAKA ve uygulamaları ile ilgili bilgi aldı.
oguzmanas
——————–
Kitabı sevgili Tuğba Yıldırım babamla uzun söyleşilerinden sonra yazdı, sevgili Ahmet Şerif İzgören’in sahibi olduğu İzgörenYayınevi de yayınladı. Çok sayıda kişi yorumlarıyla katkıda bulunduğu; Girişimciliğin ve Yenilikçiliğin sadece özel sektörde olmadığını gösteren çok güzel bir kitap: http://www.elmayayinevi.com/elma-yayinevi-Urunleri-ilkleri-gerceklestiren-yenilikci-profesor-oguz-manas-183.aspx (Bülten için Tıklayınız)

Bültene katılın.