Eğitimle insanları girişimci yapacaklarına inananlara hastalar oluyorum. Çünkü genetik gibi bir konu var ki, oransal anlamda geleceğimiz için çok önemli bir yol gösterici ve belirleyici bir etken. İstesek de bazı mesleklerde, işlerde ve sorumluluklarda başarılı olmamız imkânsız. Bu gerçeği yaşadığımız başarısızlıklardan sonra anlayabiliyoruz.
Örneğin, Beyni MAO enzimini bolca salgılayanların (genetik anlamda %86 etkili) dünya bakışları daha kötüdür. Çünkü bu enzim dopamin (iyi his arttırıcı) ve seratonin (anksiyete azaltıcı) salınımını azaltıyor. MAO enzimi bolca salgılayan bir beyinden girişimcilik beklemek ne kadar doğru olur?
Çift ve tek yumurta ikizleri üzerinde yapılan araştırmalarda risk alma iştahı’nın %55’i genetik olduğu ortaya çıkmış.
Stathmin proteinin bir türevini çok salgılayanlar kararlarında, geçmişteki kötü tecrübe ve kayıplarını hatırlamaya daha fazla eğilimli oluyorlar. Yani onlarda “öğrenilmiş çaresizlik” çok daha hızlı gelişiyor.
Beyni opioids’i daha fazla salgılayanlar daha çok bilgiyi işleyebiliyor ve kararlarını daha çok bilgiyi değerlendirerek verebiliyorlar. DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olanlar çok daha dürtüsel hareket ediyorlar.
OCEAN (Türkçesi Okyanus)’un girişimci olmada oldukça rolü var ama bu model’in %60’ı genetik. Bileşenleri bu kelimenin İngilizce baş harflerinden oluşuyor:
Openness (Açıklık):
• Yaratıcı olan/olmayan,
• Vizyoner olan/olmayan,
• İşlevsel fikirlere sahip olan/olmayan,
• Sanatsal olan/olmayan,
• Problem çözme yeteneği olan/olmayan,
• Fikir babası olan/olmayan,
• Havayı koklayabilen/koklayamayan,
• Deneyime açık/açık değil,
• Zihinsel merakı tatmin etme içgüdüsüne sahip olan/olmayan,
• Birçok farklı görüşü dinleyebilen/dinlemeyen,
Conscientinousness (Vicdanlı Olma):
• “Ben yaparım” diye başlayan/başlamayan,
• Sistematik ve Planlı Yürütme isteğine sahip olan/olmayan,
• Önceliklere ve sorumluluklara sahip olan/olmayan,
• Başarıyı ön planda tutan/tutmayan,
• Öz disipline sahip olan/olmayan,
• Detaylı düşününen/düşünmeyen,
• Detaylarda boğulan/boğulmayan,
• Temkinli, yeri geldiğinde çabuk harekete geçebilen/geçemeyen,
Extraversion (Dışa Dönüklük):
• Sıcakkanlı/soğukkanlı,
• Kendine yaklaştıran/yaklaştırmayan,
• Baskın yapısı olan/olmayan,
• Yönlendirme gücü olan/olmayan,
• Enerji seviyesi yüksek/düşük,
• Maceraperest/anlamlı olsun diye bakan,
Agreeableness (Razı Olma):
• Kolay güvenen/güvenmeyen,
• Politik/politik olmayan,
• Yardımseverlik boyutu sınırsız/sınırlı,
• Rekabeti seven/sevmeyen,
• Uyumlu çalışan/çalışmayan,
• Takım oyuncusu olan/olmayan,
• Başarı takdirini(e) seven/gerek duymayan,
• Merhametli ve sevcen olan/olmayan,
Nuroticism (Aşırı Hassaslık/Nevrotik):
• Kolay öfkelenen/öfkelenmeyen,
• Kolay kaygılanan/kaygılanmayan,
• Depresyon eğilimi olan/olmayan,
• Sosyal kaygısı olan/olmayan,
• Özgüveni olan/olmayan,
• Eleştiriye açık olan/olmayan,
• Stres ve kriz seviyesi arttıkça etkinlik seviyesi artan/azalan
Biraz ders notu gibi olsa da yukarıda OCEAN listesinde adı geçen tüm özelliklerin %60’ı ya anne ya da babadan bize geliyor. Yani anlayacağınız ancak %40 oranında bunları değiştirmemiz mümkün.
Demek ki ısmarlama girişimci ve alt türevleri (işinsanı, fırsatçı ve girişken) olunmuyor. Hep %40 ile oynayıp, değiştiremeyeceğimiz %60 için “mal bu” demek zorunda kalıyoruz.