Cumartesi günü İzmir’in yeni hızlı feribotlarından birinin ismine gözüm takıldı: 1881-Atatürk. Çok şaşırdım. Çünkü İstanbul’da İDO’nun sahip olduğu hızlı feribotlar çok daha büyük olmasına rağmen konan isimler Atatürk’den daha büyük liderlerin değildi. O yüzden ertesi gün tepkimi bir tweet ile dile getirdim. Yeni Asır gazetesi bu tweetimi dikkate alarak benimle kısa bir telefon röportajı yaptı. Haber de bugünkü (Pazartesi) gazetede çıktı.
İzmir’in yeni Feribotlarının boyları 37 metre. Maliyeti de 8 milyon Euro civarında ve saatte 18 knot hızları var.
İDO’nun elinde ise 9 tane hızlı feribot var. Turgut Özal ve Adnan Menderes isimli feribotların boyları 86 metre, hızları 37 knot ve maliyetleri 40 milyon USD. Yani 1881-Atatürk hızlı feribotundan 49 metre uzun, 19 knot daha hızlı ve 32 milyon USD daha ucuz.
Şunu sormak istiyorum; Turgut Özal ve Adnan Menderes hızlı feribotları varken boyu 1/3, hızı 1/2 oranında ve fiyatı 1/5 oranında olan feribota neden 1881-Atatürk ismi verilir? Daha da ileri gidersek niye Atatürk ismi her yerde kullanılarak bir anlamda yıpratılır?
Aynı konu 3. köprü için söz konusu: Fatih Sultan Mehmet köprüsü varken 3. köprüye Yavuz Sultan Selim ismini vermek çok yanlış oldu. Fatih Sultan Mehmet ile Yavuz Sultan Selim’i karşılaştırmak mümkün değildir..
Son olarak; henüz vefat etmemiş liderlerin, siyasilerin adlarının üniversitelere, okullara, caddelere, meydanlara verilmesi de yanlıştır. Daha da ileri gidersek, daha önce adı geçen liderlerin ve siyasilerin adlarını verdiğiniz cadde vs isimlerini kızarak değiştirmeniz de traji-komiktir. Bu durum ancak gelişmemiş ülkelere mahsus bir durumdur.