Yayınlanma Tarihi: 16 Mayıs 2008Kategoriler: Haberler

Yeraltı Şehirlerinin Esinlendirdiği Bir Tasarım ve Mühendislik Yarışması

 

Ünlü belgesel kanalı History Channel’ın Ocak ayında başlattığı Geleceğin Şehri yarışması sona erdi. Infiniti ve IBM’in sponsorluğunda Washington D.C, San Fransicso ve Atlanta şehirlerinden birini Geleceğin Şehri olarak seçme amacıyla düzenlenen yarışmada, internet üzerinden gerçekleşen halk oylamasının ardından EDAW/Praxis 3/BNIM/Metcalf and Eddy
ekibi “Ormanın İçindeki Şehir” konsepti ile birinci olurken, Atlanta’yı da Geleceğin Şehri unvanı ile buluşturdu.

Geleceğin Şehri unvanı ve 10.000 USD’lık Büyük Ödül için çekişen 8 takım arasında yarışma oldukça zorlu geçti. Takımların şehirlerinin 100 yıl sonra nasıl görüneceğini düşlemek için yalnızca bir haftaları, modellerini inşa etmek için sadece 3 saatleri ve vizyonlarını beş saygın jüriden oluşan kurula sunmak içinse yalnızca 15 dakikaları vardı.

Geleceğin Şehri: ATLANTA
EDAW/Praxis 3/BNIM/Metcalf and Eddy

ORMANIN İÇİNDEKİ ŞEHİR
Küresel ısınmanın etkilerini yoğun olarak gösterdiği günümüzde, dünya üzerinde uzun yıllardır kaydedilmiş en kurak ikinci yıl yaşanırken, Atlanta’ya yağan yağmur sonucu 285 milyar litre su üretildi. Şehir atık suyla beraber, fırtınanın getirdiği suları akış yönünde toplamak, işlemek ve şehre dağıtmak üzere 1900 milden daha uzun bir boru hattına sahip bulunuyor. İklim değişimi, büyüme ve her yere yayılmış su geçirmez yüzeyler bu modası geçmiş, maliyetli sistemin değerini düşürmeye devam etmektedir.

2008 yılı geçmişin altyapı mantığını altüst ederek “Restoratif Dönemin Başlangıcı”na damgasını vurmaktadır. Geleceğin Şehrinde fırtınanın getirdiği sular şehir boyunca doğal bir şekilde akmak üzere tekrar yeryüzüne çıkmaktadır. Artık kullanılmayan mevcut altyapı sistemleri akiferler görevi görerek uzun süreli ve kurak dönemlerde kullanılmak üzere suları saklamaktadır.

Yeraltındaki bu basit değişiklik, üstteki manzarayı da değiştirmektedir. Şehir örgüsünün katılığı yeşil alanlara ve su manzaralarına yerini bırakmaktadır. Yerleşim alanları dağ sırtları ve su tutma havzaları boyunca toplanarak sürdürülebilir, yaşayan bir sisteme katkıda bulunmaktadır. Açık alan koridorları organik şekilde farklı bölgelerde yaşayanları birbirine bağlamak üzere geniş alanlara yayılmakta ve Ormandaki Şehir ismine tamamen hak kazanmaktadır.

Uzman Köşesi: Richar Meier’in Yorumları
“Atlanta’nın yüksek kuleleri bir ağaç örtüsünden yükselmektedir. Atlanta şehir planı bu koşul üzerine inşa edilmekte ve bugünden sonraki 100 yıl içinde bölgenin tekrar ormanlarla dolacağını öngörülmektedir. Yeşil alan olmanın ötesinde, bu ormanlar şehrin çevresel akciğerleri işlevini görmektedir. Ormanlar, şu anda yeraltına verilen fırtına/yağmur sularını topraktan süzülerek geçmesini sağlayarak filtrelemekte ve bu suların kullanılır olmasını sağlamaktadır. Ve havayı da temizlemektedir. Ayrıca şehrin insan yapımı bölümlerinin, binaların ve altyapının, bunların çevre üzerinde etkilerinin en aza indirilmesi için bir yerde yoğunlaşmasına yardımcı olmaktadır. Zaman içinde, tasarımcılar şehrin cadde örgüsünün küçülerek hava/sıvı dolaşımını arttıracağını ve organik bir evrime yol açacağını düşünmektedir.”

Yarışan Diğer Şehirler

WASHINGTON DC
Beyer Blinder Belle Mimarlar & Planlamacılar, LLP
Capital FORTway: Tarihimizi Koruma, Geleceğimizi Sürdürme

Şubat 2108: The Majority Exocratic partisi bugün Washington D.C.’yi ülkenin ilk “Tamamen Kendi Kendine Yeten ve Çevresel Olarak Sürdürülebilir Şehri” yapma hedeflerine ulaştıklarını ilan etti. Beyer Blinder Belle’in de desteği ile 2008’de Capital FORTway (Geleceğe Odaklı Yenilenebilir Teknolojiler) Komisyonu’nun kuruluşu gerçekleşti. Şehrin tarihi kale ağı üzerine modellenen yeni totemik FORT kuleleri, ulaşım ve kaynakların üretilme ve dağıtım merkezi olan şehrin orijinal savunma yapısını tekrar düzenleyerek, şimdi şehrin tüm nüfusunu beslemektedir. FORTway şehir merkezine meskun alanlar ilave etmeyi, L’Enfant’ın çapraz caddelerini yeşil alana dönüştürmeyi, kültürel ve tarihi kaynakları sürdürmeyi, doğal gelgit akımlarını düzenlemeyi ve ilave bir hızlı ulaşım ağı eklemeyi içeren daha büyük bir planlama girişiminin yalnızca bir parçasıdır. Bunlara ilave olarak, değiştirilmiş ve büyütülmüş bir National Mall Anacostia ve Potomac Nehirlerini birbirine bağlamaktadır.

Uzman Köşesi: Richar Meier’in Yorumları
“Bir zamanlar şehirleri koruyan duvarları, kuleleri ve diğer yapıları geri çağırmayı içeren Washington D.C.’nin bu master planı, şehri çevreleyecek 29 kulelik bir seri düşlemektedir. Bu halkanın içinde şehrin göbeğini oluşturan tarihsel L’enfant planı mütevazı bir yükseklikte tutulacaktır. Kulelerin dışında, şehrin ve banliyölerin dışarıda kalan bölümleri ölçek olarak büyüyerek şehrin tarihi merkezini daha ileriye kuracaktır. Kuleler, toplumun biraraya gelmesi için kamu alanlarını vurgulayan ve yeni kamu taşıma merkezlerini bünyesinde barındıran ve yağmur sularının toplanması ve hidroponik çiftçilik gibi ekolojik özelliklerle ulaşılması güç sürdürülebilir stratejiler uygulayan çok fonksiyonlu yapılar olacaktır. Herbir kuleye takılı lazerler gerekli olursa şehrin savunması görevini üstlenecektir. Çok geniş bir altyapı ağı bu kuleleri birbirine bağlayacak ve bunların uyumlu bir sistem şeklinde çalışmalarını sağlayacaktır.”

SAN FRANCISCO
IWAMOTOSCOTT MİMARLIK
HYDRO-NET

Sembiyotik ve çok katlı SF HYDRO NET şehrin kritik akışlarını düzenleyen yaşanabilir bir altyapıdır. HYDRO-NET hidrojen yakıtlı hover-arabalar için yeraltı arter trafik ağını sağlarken aynı zamanda San Francisco’nun altındaki mevcut akifer ve jeotermal kaynaklardan çekilen su ve gücü toplar, depolar ve dağıtır. Yosun havuzları ve kıvrımlı konut kuleleri ormanlarından oluşan yeni bir akuakültür bölgesi yükselen deniz seviyesinin işgal ettiği Baylands alanını tekrar kullanıma açmaktadır. Hidrojen yakıtı yosunlar ile üretilmekte ve HYDRO-NET’in robotlarla delinmiş tünellerinin nanotüp duvar yapısı içinde saklanarak buradan dağıtılmaktadır. Önemli kıyı bölgelerinde ve semtlerde HYDRO-NET toprak-üstü ve toprak-altı dünyaları arasında bağlantılar kurmak üzere ortaya çıkmaktadır. Burada HYDRO-NET’in sağladığı kaynaklar ve bağlantılar tarafından tedarik edilen yeni sosyal alanları ve yoğun şehir formlarını besleyen fırsatçı şehir mağaraları ve yeraltından çıkan oluşumlar şeklinde yeni mimarlık eserleri kendini göstermektedir. Bu yerel ortama duyarlı ve dağıtılmış boğumlar ve filizler San Francisco’nun hem korunmasını hem de organik gelişimini kolaylaştırmaktadır.

Uzman Köşesi: Richar Meier’in Yorumları
“Şehirde yaşayan nüfusun gelecekte ciddi oranda artış göstereceği beklenmektedir. Bu gerçeği dikkate alan gelecek San Francisco, vizyonu bölgenin kaynaklarını en yükseğe çıkartmaya ve dağıtmaya yardımcı olacak şehrin altında yeni bir altyapı ağı teklif etmektedir. “Hydronet” adı verilen bu sistem yalnızca yeni nesil hover-arabalar için tüneller sağlamakla kalmayacak ayrıca su ve güç kaynaklarının toplanması ve dağıtılmasına yönelik sistemler de sağlayacaktır. Teklif içilebilir suyun hem gökyüzünden hem de yeryüzünden alınabileceği, ısının şehrin altındaki derin katmanlardan çıkarılacağı veya burada yok edileceği ve yeni hidrojen kaynaklı enerjinin yosun alanlarında üretilebileceği yerler tanımlamaktadır. Şehrin alameti farikası olan kordon boyu gökyüzünü canlandıran ve altyapı ağına bağlı bir grup ekolojik kule ile tekrar yerleşim bölgesi haline getirilmektedir.”

History Channel – Geleceğin Şehri Yarışması

Bültene katılın.