Yayınlanma Tarihi: 5 Ağustos 2011Kategoriler: Haberler

Türkler “Sonsuz Enerji” yi bulduktan sonra az ile yetinmeye karar verip bir de enerji tasarrufu yapan cihazlar’a yöneldiler. Tabii iş son zamanlarda oldukça abardı. 1 Ağustos’ta Erhan Doğrudan ile başka bir konuda görüşürken kendisi bana enerji tasarrufu konusudan bahsetti ve daha önce çıkan yazılarını paylaştı. Ben de haber yapıp bloguma koyayım derken, Habertürk konuyu 3 Ağustos’da haber yaptı bile: http://ekonomi.haberturk.com/…dikkat-carpar Habere göre “Kendini ‘Enerji Tasarrufu Genel Müdürlüğü’ diye tanıtan şirket elektrik abonelerini arayıp ‘yüzde 30 tasarruflu cihaz’ pazarlıyor

devrim oluyor. Gerçekten direnç teli üretim teknolojisi olmayan ülkemiz nasıl oluyor da böyle devrim yapabiliyor? Bu sabah Google’a “enerji tasarruf cihazı” diye girdim ve 210,000 sonuçla karşılaştım. Bu konuda verilen reklamların yanında  cihazların neredeyse tamamı evlerde kullanılan elektriğin faturalarını küçülteceğini iddia ediyor.  Peki niye aynı başarıyı sanayii’de elde edemiyorlar? Sanayi’de durum niye farklı?

Evlerde kullanılan elektrik sayaçlarının açığından yararlanmak. Aslında açık demek’te pek doğru değildir. Bu sayaçlar aktif enerji dediğimiz büyüklüğü ölçerken, sanayide  ise reaktif büyüklüğü de ölçen sayaçlar (endüktif reaktif ve kapasitif reaktif) ilave olarak kullanılır. Eğer evlerde kullandığınız enerjiyi reaktife çevirebilirseniz evlerde kullandığınız aktif elektrik sayacı bu tüketimi ölçemez. Bu yöntemle fabrikasyon olarak üretilmiş bir ürün 1kw tüketimle sizi ısıtacaktır dediğinde gerçekte 5 kw enerji tüketip sadece 1kw’lık kısmını ücretlendirtir. Nasılsa evlerde reaktif sayaçla tüketiminizi faturalandıran bir sistemimiz yoktur. Bu olaya tasarruf diyenler çıkabilir ama bu hırsızlıktır.

Hırsızlığın yöntemine gelirsek, alternatif elektriğin tüketiminde güç ölçme sistemlerinin 3 temel sayacı vardır:

1. Aktif sayaç (evlerde tek olarak kullanılır)

2. Endüktif Reaktif sayaç

3. Kapasitif Reaktif sayaç

Sanayide ve yüksek enerji tüketen ticari mekanlarda her 3 sayaç aynı anda kullanılır.

reaktif tüketiminin az olmasını ister. Bu nedenle bu sayaçların tarifesi yüksektir, pahallıdır. Ölçülen aktif ile reaktifler arasında müsaade edilenden fazla fark olması  durumunda ceza yaptırımları da devreye girer. Bu yüksek reaktif sayaç tarifelerinden kurtulmak için KOMPANZASYON denilen bir sistem kurulur ve reaktif değerleri düşürülür, ama bu arada belli oranda da aktif sayaç değerlerinde yükselme görülür. Bu aktif değerlerdeki yükselme reaktif cezalarından ve yaptırımlarından daha iyi olduğu ve başka çare olmadığından tüketicinin zaten başka çaresi de, tercih hakkı da yoktur, tüketici de haliyle bunu tercih eder. Reaktiflerin tüketimlerin ulusal enerji taşıyan hatlarda ciddi yüklere neden olmasından dolayı kompanzasyon çok önemlidir. İşletmede Endüktif Reaktif yükler fazlalaştığında sisteme Kapasitif Reaktif ek yükler bağlanarak bir çeşit NÖTR’leştirme işlemi yapılır. İdeal nokta olan reaktiflerin sıfır olması ile üretilen güç ile aktif gücün eşit olması sağlanır, bu durum φ açısının sıfır olması durumudur. (bu sayede Cos(φ)=1 olur). Yukarıda adı geçen uygulamanın tersi durumunda ise reaktiflerin artması durumunda aktif enerji tüketiminin azaldığını da fark edebiliriz. Ama her iki durumda da Gerçek Güç (İngilizcesi apparent power terimi Türkçeye ilginç bir mantık zinciri ile çevrilmiştir. Birebir tercümesinde Görünen Güç olarak çevirisi yapılan bu terim dilimizde görünen kelimesini sahte veya zahiri olarakta kabul eder. Bu nedenle bu güce Zahiri Güç dedikten sonra kafa karışıklığı da tetiklenmiş olur. Sıradan bir jenaratörün etiketine baktığınızda Volt ve Amper büyüklüklerini okursunuz. Gerçekten elle dokunulan bir jeneratörün ürettiğine Zahiri Güç demekaslında teknolojik bir paradokstur) üretilen güç değişmez.

aktif-reaktif

düşük enerji tüketimi yapan ticari işletmelerde ise sadece aktif sayaç bulunmaktadır. Hiç kimse sizin ne kadar reaktife neden olduğunuzu ölçmez. Reaktiflerinizi artırdığınızda aktif tüketim değerlerinizin azalması sizin daha düşük elektrik faturası ödemenize neden olacağından hoşunuza gidebilir. Ama gerçekte ne kadar az fatura öderseniz ödeyin bunun verimlilikle alakası yoktur. Sadece ölçme sistemlerin, kanunların, uygulayıcıların açıklarından faydalanıp haksız kazanç sağlamış oluyorsunuz.

Bugün piyasada reaktifleri düşürdüğünü, kompanzasyon yaptığını iddia eden ve bu şekilde faturalarınızın küçüldüğünü iddia eden bir çok cihaz satılmaktadır. Ama bu temel prensipten dolayı reaktifiniz düşünce aktif tüketiminizin artması nedeni ile bu savlar kesinlikle doğru değildir. Ama normal bir kullanıcı, diğer bir değişle elektrik ve enerji konusunu sadece fatura ile ilişkilendiren kullanıcı bu cihazı kullandığında nasıl olduğu ile değil ne kadar az fatura geleceği ile ilgilidir. Faturalarının düşmesine sebep olan bu cihazların reaktiflerinizi düşürüyoruz demesi ise aslında koca bir yalandan ibarettir. Aslında bu cihazlar reaktiflerinizi artırarak aktif tüketim değerlerinizi düşürmekte ama reaktif tüketimlerinizi ölçen cihazlarınız olmadığından sizi kazançlı gibi göstermekte, düşük elektrik faturası ödetmektedirler.

Bakanlığın acilen önlem alması gerekiyor.  Enerji üreten cihazların veya sisteme bağlanan cihazların bu tip kaçak elektrik tüketimi yapmasını engellemek için reaktif enerji tüketimi yapmalarını denetlemesi durumunda bu tip yolsuzluklar ciddi bir şekilde engellenmiş olur. Ama Mühendis odaları odaları veya akademik birimler bu konuda fikirlerini söylemezlerse devletin bu konuda bir kanun, yönetmelik çıkarması mümkün görülmüyor. Aslında bu konuda bir kısıtlayıcı yönetmelik olmasına rağmen denetlenmiyor.

Kısacası Enerji tasarrufu yapıyor, yoktan enerji üretiyorum diye ortaya çıkarken gerçekte bu prensiple çalışan cihazlar enerji hırsızlığı yapmaktadırlar. 1 kilowat saat 860.42 kilokaloridir. Biri kalkıp bizim kilowatımız 2,500 kilokalori’dir derse ya yalan söyler ya yanlış ölçmüştür. Bu bir Türkiye gerçeğidir. Gerçekte mucize yoktur, mucizevi tasarruf cihazı da yoktur.

Bültene katılın.