Yayınlanma Tarihi: 24 Mart 2009Kategoriler: Konferanslar ve Jüri Üyelikleri


Capital Dergisi’nin 2008 yılında belirlediği Türkiye’nin en inovatif ilk 3 şirketi, 2 aşamadan oluşan oldukça kapsamlı bir değerlendirmenin sonucunda belli oldu. Yarışmanın ilk aşamasında Türkiye’nin önde gelen 350 şirketinin CEO’larının katıldığı anketle “İnovasyonda En İyi 10 Şirket” belirlendi. Bu 10 şirkete, inovasyon stratejilerini ortaya koyan bir soru formu gönderildi ve gelen yanıtlar akademisyen profesyonel yönetici ve iş adamlarından oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda belli oldu. Bu jüride ben de yer aldım. Bu yarışma hakkında hem bilgi aktarmak hem de beni jüriye davet ettikleri için başta Genel Yayın Yönetmeni Rauf Ateş olmak üzere Capital Dergisi’ne teşekkür etmek istiyorum.

2008 yılında Capital Dergisi ve Akbank’ın ortaklaşa gerçekleştirdiği “Türkiye’nin İnovasyon Liderleri” yarışmasının zirvesinde Eczacıbaşı Holding yer aldı. Onu Arçelik ve Turkcell izledi. Yenilikçilik anlayışının kurumun her kademesi tarafından sahiplenmesini sağlayan modeliyle Eczacıbaşı Holding, büyük ödüle layık görüldü. İnovatif ürün ve teknolojileriyle tanınan geçen yıl birincisi Arçelik ise 2008’in en inovatif ikinci şirketi seçildi. Üçüncü olan Turkcell ise teknoloji şirketi olarak ekosistemini de yenilik üretmeye teşvik etmesiyle beğeni topladı. Swissotel’de biraraya jüri üyelerinin her biri kendi ilk 3’ünü seçti. Kesin sonuç ortaya çıktıktan sonra ise onlara “İnovasyon Şampiyonu İlk 3 Şirket”in hangi özelliklerini beğendiklerini sorduk. Onların görüşlerini sayfalarımıza taşıdık.

“Adayların Hepsi Umut Verici”

Prof. Dr. Cemil Arıkan / Ulusal İnovasyon Girişimi Eşbaşkanı

Bilinç Genele Yayılmış
“Türkiye’nin İnovasyon Liderleri” yarışmasında katılımcılara 6 soru soruldu. Bu soruların temel amacı, şirketlerin inovasyonu kimlerin görevi olarak gördüklerini, kurumsal bir yapının ve buna bağlı bir fikir yönetim sisteminin varlığını, süreçte kurum dışı işbirliklerin mevcudiyetini ve sonuçta bunun gelirlere yansımasını anlayabilmekti. Ödüle layık görülen 3 şirketin de bu soruların tümüne verdikleri cevaplardan kurum içinde inovasyon süreçlerinin anlaşıldığını, uygulandığını ve değer yarattığını söyleyebilirim. Fakat hiçbirisinde çığır açıcı bir inovasyondan bahsedilemeyeceğini de gördüğümü belirtmek isterim.

Neden Eczacıbaşı?

Eczacıbaşı Holding’de hem yukarıdan aşağı hem de şirketler düzeyinden yukarı yansıyan inovasyon ile ilgili bilgi akışı ve yaratılan tek tip olmayan yaklaşım beni çok etkiledi. Özellikle şirketlere inovasyon yönetiminde de inovasyon yapma imkanı veren bu yaklaşım bana çok ilginç geldi. Bu karmaşık gibi görünen düzenin bir kurumsal yapıya oturtulması gerçekleştirilmiş gibi görünüyor. Performanslar takip edilip sonuçlar paylaşılabilinirse ilerde yöntem bu farklı yaklaşımı nedeniyle bir akademik tartışma konusu da olabilir.

Açık İnovasyon Önemli
Arçelik ve Turkcell’in kurum dışı işbirliklerini inovasyonun olmazsa olmazları arasına koymaları en önemli vurgularıydı. Her 2 şirketimiz de bu işbirliklerini açık inovasyon anlayışı çerçevesinde değerlendirmiş. İnovasyonda işbirliklerin ve bilgi paylaşımının art olduğu, dolayısıyla açık inovasyonun kaçınılmaz hale geldiğinin iddia edildiği bir dünyada bu yaklaşımları çok önemli. Ulusal İnovasyon Girişimi üyesi olarak katıldığım jüri üyeliği görevimde tüm katılımcı şirketlerin inovasyona verdikleri önemi görmek, beni katma değer üretmekte zorlanan, cari açık sorunu ile yaşayan, toplumsal refahı hızla yükseltemeyen ülkemizin geleceği için çok umutlandırdı. Hepsine teşekkürler.

“Kararımı Sistemin Yaygınlığı Etkiledi”
Ali Özgenç / Algoritma Busıness Consultıng Kurucusu

Tekrarlanabilir Olmalı
Eczacıbaşı Holding, Arçelik ve Turkcell önceden belirlenen inovasyon kriterlerinin bütünü açısından en öne çıkan şirketler oldu. Kararımı en çok aday şirketlerde bir inovasyon sistemi olup olmadığı, bu sistemin yaygınlığı ve derinliği etkiledi. Şirketler çok inovatif işler yapabilir ve inovatif ürün ve hizmetleri ortaya çıkarabilirler. Ancak önemli olan inovasyonu tekrarlanabilir kılacak şekilde bir inovasyon sistemini şirkete yerleştirmek ve bu yeteneği kalıcı bir şekilde kazanmaktır. Biz kendi çalışmalarımızda şirketlere özellikle bu avantajı kazandırmayı hedefliyoruz.

CEO’nun Etkisi

Şirketlerin aldığı sonuçlar ve çığır açıcı inovasyonlar yapıp yapmadığı da önemli. Tabi bunların dünya için yeni şeyler olması daha değerli. Şirketlerde bir “Fikir Yönetimi Sistemi” olup olmadığı da önem taşıyor. Biliyorsunuz bu yarışma geçen yıl başladı. Ayrıca şirketlerin geçen yıldan bu yana inovasyon açısından ne gelişme sağladıklarına da baktık. Eczacıbaşı Holding’in inovasyon girişimi CEO önderliğinde yürüyor. Müşteriden yola çıkarak “değer inovasyonu” yaklaşımı benimsenmiş. İnovasyonu desteklemek için kaynak ayırma sistemi var. Yayılımı kolaylaştırıcı mentor ve danışmanlar belirlenmiş. Dünyaya yeni inovasyonlar gerçekleştirmiş durumdalar.

Arçelik’te Süreçler
Arçelik’te inovasyon süreçleri güzel kurulmuş. Daha çok yeni ürünler ve teknoloji üzerine şekillenmiş. Bilgi teknolojilerinin kullanımına önem veriliyor. İnovasyon projelerinin yönetimine uygun da bir proje yönetim sistematiği var. Dünyaya yeni uygulamaları var. Turkcell’de “açık inovasyon”a dayalı bir sistem var. Dahili platformlar ile iş ortaklarını etkin bir şekilde bir araya getiriyorlar. Yeni iş modellerinin oluşturulması üzerinde çalışıyorlar. Dünyaya ve Türkiye’de yeni uygulamaları var. Ekosistemlerini de kullanarak teknoloji,hizmet ve pazarlama alanlarında çeşitli inovasyonlar hayata geçiriyorlar.

İlk 3 Şirketin İnovasyonda En Güçlü Yönleri
Alphan Manas / Brightwell Holdings Başkanı

Sırf Teknoloji Değil

Türkiye’de inovasyon denilince hep “teknolojik yenilik” akla geliyor. Bu durumda da ana iştigal alanı teknoloji olan ve son kullanıcıya yönelik ürünler sunan şirketler, öne çıkıyorlar. Bu durumda Arçelik ve Turkcell’in kendi alanlarına yatırımlar yapıp Ar-Ge’lerinde geliştirdikleri ürünlerle bu listede yer almalarından daha doğal bir durum olamaz. Çünkü bu şirketler bugün Türkiye’nin en ileri teknolojiye sahip en büyük şirket ve markaları

Gizli Oyuncular da Var

Ama, bu oyunun bir de, Garanti, Aselsan gibi görünmeyen gizli oyuncuları var. Tüketicisine dolaylı yollarla ulaşan, inovatif çözümlerini herkesin çıplak gözle göremediği marka ve şirketler Ben önümüzdeki yıllarda bu gibi şirketlerin daha öne çıkacağını düşünüyor ve umut ediyorum.

İlk 3’ün Güçlü Yönleri
Eczacıbaşı’nın hayatı kolaylaştırmaya yönelik her alanda uygulanabilen farklı çözümler yelpazesini, Arçelik’in Ar-Ge yatırımlarını başarıyla yönetmesini, Turkcell’in ise sosyal sorumluluk projelerine getirdiği inovatif yaklaşımı beğendiğimi söyleyebilirim. “Kardelenler”den sonra, sponsorluğunu üstlendiği “Gönül Köprüsü” adlı projeyle Turkcell’in en inovatif olduğu alan bence sosyal sorumluluk alanıdır diyebilirim.

“Değişime Çok İyi Cevap Veriyorlar”
Eray Yüksek / IBM Türkiye Genel Müdürü

Esnek Ve Hızlılar

Eczacıbaşı, Arçelik ve Turkcell’in dışarıdan gelen güçlere dayanabilmek, değişimin hızına ayak uydurabilmek için temel değişiklikleri yapabilme kabiliyetleri var. Ayrıca bu 3 şirketin iş modellerinde yenilik yapabilecek esnekliğe ve hıza sahip olduklarını da gözlemliyorum. İnovasyonu her yönüyle ele alıyor, ajandalarının en önemli maddesi olarak benimsiyor ve organizasyonel anlamda da tamamlayıcı adımlar atıyorlar. Hem iş modelinde hem operasyonel alanda inovasyona yönelik çalışmalar yaparak bulundukları pazarda önemli bir rekabet avantajı elde ettiklerine inanıyorum.

Kültür Olarak Benimsenmiş

İnovasyonu şirketin kültürü olarak benimsemiş olmaları gerçekten etkileyici. Bu, yeniliklerin sürdürülebilmesi için kritik öneme sahip. Bu 3 şirkette de fikir üretiminin, şirketin DNA’sına yerleşmeye başladığını görüyoruz. Biliyorsunuz “Ürünler ve hizmetler taklit edilebilir. Ayrıcalık sağlayan ise iş modelidir.” İş modelinde yenilikçilik, stratejik ayrıcalık sağlayan yeni unsur. Bu şirketlerin iş modelinde yenilikçiliğe diğerlerine göre çok daha fazla odaklandıklarını düşünüyorum.

“Adayları 6 Boyutta Değerlendirdim”
Prof. Dr. Nüket Yetiş / Tübitak Başkan Vekili

Adayları 6 Boyutta İnceledim

Capital Dergisi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin İnovasyon Liderleri” yarışmasında yer alan adayları, bize iletilen raporlarda verdikleri bilgiler doğrultusunda, 6 boyutta değerlendirdim. Değerlendirmemde baz aldığım bu 6 boyutu şöyle sıralayabilirim: kurumsal yenilik sistemi, yenilik örgütlenmesi, fikir yönetimi sistemi, son 3 yılda gerçekleştirilen çığır açıcı yenilikler, yenilik ortakları ve işbirlikleri ve yeniliklerle sağlanan gelirlerin oranı

Değerlendirme Yöntemim
Bu boyutlar için 20 aday şirketin yanıtlarını her boyut için ağırlık vermeden değerlendirdim ve her bir boyut için 0 ila 3 arasında puan vererek ilk 3 firmayı belirledim. Aldıkları puanlar doğrultusunda ilk 3 şirketi Arçelik, Turkcell ve Yaşar Holding olarak belirledim. Benim yaptığım kişisel değerlendirmemde Yaşar Holding ile Aselsan aynı puanları aldı. Buna rağmen önemli gördüğüm 1’inci ve 3’üncü boyutlarda Yaşar Holding daha fazla puana sahip olduğu için şirketi 3’üncü sıraya yerleştirdim. Benim değerlendirmeme Yaşar Holding ve Aselsan’dan sonra en fazla puanı alan aday ise Eczacıbaşı Holding oldu.

Jüri Üyeleri
Dr. Erdal Karamercan (Ulusal İnovasyon Girişimi Eşbaşkanı), Prof. Dr. Cemil Arıkan (Ulusal İnovasyon Girişimi Eşbaşkanı), Prof. Dr. Nükhet Yetiş (TÜBİTAK Başkan Vekili), Prof. Dr. Arman Kırım, Eray Yüksek (IBM Türkiye Genel Müdürü), Alphan Manas (Brightwell Holdings Başkanı), M. Rauf Ateş (Capital ve Ekonomist dergileri yayın direktörü), Ali Özgenç (Algoritma Danışmanlık Kurucusu)

Değerlendirmede Neler Soruldu?
– Şirkette inovasyonun kurumsal düzeyde bir sistemi var mı?
– İnovasyonun şirket içinde bir sahibi var mı? Varsa nasıl konumlandırılıyor?
– Şirkette fikir yönetimi sistemi var mı? Varsa nasıl çalışıyor?
– Şirkette son 3 yılda sağlanan çığır açıcı inovasyonlar neler oldu?
– İnovasyonda sadece kendi kaynaklarınızı mı, yoksa dış kaynakları da kullanılıyor mu?
– Şirketin operasyonel gelirlerinin ne kadarı yeni ürün ve hizmet geliştirmeye ayrılıyor?


Bültene katılın.