Gerçi ben gazeteci değilim. Blog yazıları yazıyorum ama araştırmadan Blog yazısı yazınca çok fena dumur oldum. Hele benim gibi araştırma delisi bir insana hiç yakışmadı.
Herşey Tweeter’da gördüğüm bir haber ile başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi politik olan ve algı yönetimi olarak düşündüğüm Türkiye Uçak Gemisi Yapacak haberine bağlı olarak dünyadaki örneklerini araştırmaya başladım. Halbuki öncelikle haberin doğruluğunu ve/veya haberin içeriğine konu olan geminin ihaledeki tanımını görmem gerekiyordu. Ben bunları yapmadım.
Uçak Gemilerini incelediğimde Tükiye açısından bunun gereksiz olduğunu hemen anladım. Bunun çeşitli nedenleri vardı:
1) Soğuk Savaş sonrası Uçak Gemileri eskidikçe yenileri yapılmıyordu. Rusya gibi bir ülkenin bile 1 tane Uçak Gemisi vardı. Eskiyen 6 tanesi kullanımdan kalkmştı. Tek olan Admiral Kuznetsov adlı Uçak Gemisini 18 Aralık 2013 tarihi itibaryle Suriye krizinde bölgeye yollamıştı.
2) Uçak Gemileri olan ülkeler bunları stratejik noktaları koruma altına almak için kullanıyorlar. Örneğin ABD, uçak gemilerini Çin, K. Kore, Japonya ve Basra Körfezi açıklarında tutuyor. Bugün itibariyle bulunduğu noktalar: Google Map’de görülebilir.
3) Aynı şekilde, bazı ülkeler deniz aşırı Deniz Üslerini zaman zaman desteklemek için Uçak Gemilerini bu noktalara gönderiyorlar. Örneğin İngiltere, Arjantin ile aralarında sorun olan Falkland adalarında inanılmaz büyük bir Deniz Üssü tutuyor. 1982 yılında Arjantin’in bu adayı ele geçirme planını farkeden İngiltere bu adaya 2 tane Uçak Gemisi yollamıştı.
Deniz Haber adlı web sitesinin bile Uçak Gemisi olarak tanımladığı gemi, aslında ihalede Helikopter İndirme Plantformu/Amfibi Saldırı Gemisi olarak tanımlanmıştı. 180 metre pisti olan bu gemi helikopter, tank, araç ve askeri birlik taşıyacak. Uçak Gemisi 10-12 milyar USD iken fiyatı 1 milyar USD civarında olacak.
Bunu öğrendikten sonra Kıbrıs Barış Harekatı Kurmay Başkanı ve Fütüristler Derneği kurucularından yakın dostum Korgeneral Işık Biren paşayı aradım. “Paşam, yapılan doğru’mudur?” diye sordum. Işık paşa “Elbette doğrudur. Ben Kıbrıs Barış Harekatı öncesi Amfibi Gemileri’ni yaptırmıştım. Kıbrıs’a onlarla çıktık. O günlerde sahip olunan teknoloji ile en iyisini yaptık. Adaya çıkışımız ve adayı control altına almamızda Amfibi Çıkartma Gemileri çok etkili oldu. Artık büyükleri gerekiyor. Akdeniz’de birçok ülke zaten bu tür gemilere sahip. Türkiye’nin sahip olması gerekiyor.”
İşte durum böyle. Biraz detaylı araştırma yapılınca gerçek detaylı olarak ortaya çıkıyor. Helikopter İndirme Platformu/Amfibi Sadırı Gemisi, biraz bilgisizlikle Uçak Gemisi olarak lanse edilince konu sulandı. İşin ilginç tarafı bu konudan İsrail’in tanınmış yayın organı The Jerusalem Post’un cannot afford to ignore-gözardı edilemez söylemi Türkiye’de bazı yayın organıları tarafından “korktu” olarak manipüle edilince ben işin kolayına kaçmış oldum.