Yayınlanma Tarihi: 24 Şubat 2014Kategoriler: Haberler

Ankapark
Youtube’daki Ankapark videosunda King-Kong’u görünce Beşiktaş’a gelen teknik direktörlerin sözleşmelerine koydurdukları özel maddeler aklıma geldi. Hani “beni erken şutlarsanız, tazminat alırım” tarzında maddeler bunlar. Artık ülkeye mi?, takımın geçmiş performansına mı? yoksa Türkiye’de teknik direktörlerden baklentilere mi? güvenmiyorlar, bilinmez. Düşünsenize tüm takımlar, teknik direktörlerinin tüm maçları kazanmalarını istiyorlar bu ülkede. Bu durum ancak Paralel Evren‘de mümkün. Herneyse King-Kong’a dönersek, abiyi Ankapark’a transfer etmek için nasıl bir sözleşme imzalamak lazım bilemiyorum. Ama hayvan kalkıp “Kardeşim ben niye Disneyland’e gitmiyorum da sana geliyorum. Videomu çekip koymuşsun da lisans sahibime kaç para ödeyeceğini biliyormusun?” derse ne diyecek Ankapark Management?

Paraları sokağa atmak için çok anlamlı olan bu projenin fizibilitesinin olduğunu düşünmüyorum bile. Ankapark, kendisine en yakın mesafede olmasından dolayı Disneyland-Paris ile rakiptir. Dolayısıyla rakibi ile karşılaştırmamız daha anlamlı olacaktır:

1) Paris’in yıllık sıcaklık ortalamasına baktığımızda aylar bazında 5C altına düşmediğini görüyoruz. Öte yandan Ankara’da ise 5C altında 4’ü “eksi” derece olmak üzere 6 tane ay var. Bütün aktiviteleri açık havada olan bir Temalı Park‘da örneğin Ocak ortalaması olan -5C’de eğlencenin tadına doyulmaz sanki!! Ama derseniz “global ısınma var, Ankara da elbet ısınacak“, o zaman amortisman süremizi 50 yıla çıkarmak anlamlı olacaktır.

2) 2012 verileriyle Ankara’ya gelen turist sayılarına bakınca, gelen 378.119 yerli turist’in hemen hemen hepsinin Anıtkabir’e geldiği konusunda hemfikirizdir diye düşünüyorum. 269.927 yabancı turist’in ancak %20’sinin Ankara’da geceleme yaptığını ve çevre bölgelere aktarma yaptıklarını söyleyebiliriz. 37 milyon turist’in geldiği ülkemizde, Ankara’nın yerli olanlarla beraber 650.000 turist ile aldığı payın %2’nin altında olduğunu görüyoruz. Halbuki 83 milyon turist’in geldiği Fransa’da, 17 milyonu Paris’e (ayrıca 10 milyon da yerli turist) gelmektedir. Yani oran %30 civarındadır.

3) Fransa’ya gelen 83 milyon turist’in %12’si Paris’e 35 dakika mesafedeki Disneyland’e gitmektedir. Bu istatistik ile bir önceki Paris istatistiğini de birleştirirsek, Ankapark’ın Türkiye’ye gelen toplam turist’ten alacağı oran %1’i geçemez.

4) Disneyland’e gelen yaklaşık 17 milyon turist’in %50’si Fransızdır. Yani Ankapark’ın 10 milyon ziyaretçi hedefine göre, en az 5 milyon yerli turist çekmesi gerekir.

5) Hadi diyelim ki 10 milyonu tutturduk, ziyaretçilerin tekrar gelmesi için sürekli yenilik yapmak gerekir. Örneğin Disney kendi filmlerindeki karakterlerin yer aldığı oyunları vs sürekli olarak Disneyland-Paris’e getirerek eski ziyaretçileri tekrar geri getirmek için cezbetmektedir. Bizde ise böyle bir olasılık yoktur. Ankapark’a gelen çocuklar hangi karakterlerle fotoğraf çektirecekler? Çakma karakter yaratacak halimiz yok herhalde?

Halkımız inanmak istediğine inanmakta serbesttir. Ama üzücü olan oturup hesap-kitap yapmadan, sorgusuz-sualsiz inanmaktır. Bilgi olmayınca: “Neden olmasın?” saçmalığı da bir anda ortaya çıkmaktadır.
Semazen
Melih Gökçek’in yukarıdaki 2004 seçim vaadi ve Ankapark’ın Disneyland-Paris ile karşılaştırmasına bakarak diyorum ki: “Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankapark’ı siz değerli halkımıza sunamayacak olmaktan dolayı üzülecektir.

Bültene katılın.