Yayınlanma Tarihi: 12 Mart 2009Kategoriler: Haberler

THY’nin Amsterdam Schiphol havalimanına alçalmada düşen Boeing-737 800 Tekirdağ uçağı ile ilgili Şahsi yorumlarımı olay basına bugün yansımadan önce yapmıştım. Şimdi basına yansıyan durumu beraberce değerlendirelim:

“Siz Boeing firması olsanız ne yaparsınız? Önce bu açıklamaya cevaben “Kardeşim bu uçağın 2 tane radar altimetresi var. Biri arıza yapar, diğeri çalışır. Eğer bilgisayarlar aralarında fark tespit etmişse zaten ekranda pilotu uyarır (“miscompare”)” der. Ama demediler.” demiştim. İlk veriler ürkütücü. Çünkü pilotlar sol bölümde yer alan Low Range Radio Altimeter (LRRA) denilen radar altimetresindeki sorunu “miscompare” mesajı ile 7,000 feet (2,300 metre) yükseklikte fark etmişler, oto-pilot ve motor gaz kollarını (auto-throttle) sağdaki doğru çalışan radar altimetresine bağlamışlar. Ama her 2 sistem de arızalı altimetreyi referans almış. Sistem touch-down (yere teker koyma) yaptığını zannedip hız kesmiş, pilotlar gaz kollarına asılmışlar ama gene sistem inatla tekrar hız kesmiş. Yazılım hatasından bahsediliyor. Bu konuda pilotların yapabileceği bir şey yok. Eğer bunun doğruluğu ispat edilirse sanırım Boeing firması tarihe gömülür. Boeing’in suskunluğu acaba bundan dolayı mıydı?

“Uçağın motorları sussa bile uçak lamba gibi yere yapışamaz, az da olsa süzülür. Bu kazada süzülme diye bir şey yok. Kanatlardaki tüm slat’lar ve flaplar’lar açıkken, yani uçak havada en fazla tutunabileceği bir noktadayken çok ani bir irtifa kaybı var. Bu çok mantıklı gelmiyor insana.” demiştim. Bunun nedeni de ortaya çıktı. Çünkü Amsterdam yaklaşma kulesi 180 derece pusula başı olan 18R pistine uçağı çok yoğun trafikte acele olarak indirmek için, 230 derece pusula başındaki uçan uçağı normalde 6.2 mil (11.47 kilometre) ve 3,000 feet (1,000 metre) yükseklikte piste yaklaştırması gerekirken; piste 4.7 mil (8.69 kilometre) mesafe ve 2,000 feet (600 metre) yükseklikten normalin üzerinde bir hızla piste doğru dönüş yaptırdı. Bu kadar hızlı alçalma için de horizontal stabilizer’ın (yatay dengeleyici) küçük oynamalarını sağlayan “trim” hareketi ile uçağın burnu hep yukarıda tutulmuş. Doğal olarak da ani gaz kesme ile uçak havada hiç tutunamadan stall olup lamba gibi düşmüş.

Ben bu kazada 3 tane taraf olduğunu gene tekrar ediyorum: Boeing, Amsterdam Schiphol havalimanı ve THY bakım. Tüm olay bu üçlü arasında dönecek. Şimdi pilotlara yüklenebilecekleri tek şey kaldı. O da “İniş şartlarında havada pus olmasına rağmen, CAT 1 diye adlanan ve ikinci pilotun da rahatça ineceği şartlar oluştuğundan, öğretmen kaptan pilot belirlenen arızaya rağmen eğitimde olan sağ koltuktaki ikinci pilotun oto pilotla yaklaşmasına izin verdi.” deniliyor. Unutmayalım ki arıza zaten alçalmanın çok başında oluşmuş ve tesadüf odur ki kaptan pilot’un önündeki altimetrede arıza olunca 2. pilotun önündeki çalışan altimetreye oto-pilot ve motor gaz kolları bağlanmış. Sonuçta burada göze çarpan önemli bir durum yok.

Bültene katılın.