Yayınlanma Tarihi: 2 Kasım 2017Kategoriler: Haberler

chauffeurdriving
Son dönemde Uber‘in agresif büyümesi şehirlerdeki Taksi’leri rahatsız ediyor. Birçok şehir Uber’i engellemek için önlemler alıyor. Ama Uber’in iş modeli o kadar basit ve akılcı ki o ülkedeki vergi kanunlarına uyduğu sürece Uber’in büyümesi engellenemeyecek. Uber’in 8 yılda $60 milyar değere ulaşmasını takiben birçok rakibi oluştu. Bunların en büyükleri Lyft ve Curb. Uber, Lyft ve Curb aynı zamanda Otonom (şöförsüz) otomobiller konusunda da çalışıyor. Aslında görünen o ki Uber ve rakipleri büyümelerine devam edecekler. Bu firmaların yanına kooperatif bazında, yani otomobil sahibi şöförlerin ortak olacakları yeni firmalar katılacaklar ve sonunda da otomobil üreticileri bu firmaları ya satın alacak yada kendileri yenilerini kuracaklar.

Şu anda “Car Sharing / Araç Paylaşım” olarak adı geçen iş modeli şöförsüz olan model. Şöförlü olan model, yani Uber ve Lyft’in iş modeli ise “On-demand Transportation Service / Talep Bazlı Taşımacılık Servisi“. 2025 yılında Otonom araçların piyasaya çıkmaya başlamasıyla otomobil satışları çok belirgin olarak azalmaya başlayacak. Bu yıllar Araç Paylaşımı ve Talep Bazlı Taşımacılık Servislerinin, yani 2 iş modelinin birleşmeye başlayacağı yıl olacak. Çünkü aralarındaki en önemli fark olan “şöför” kavramı o yıllarda ortadan kalkmaya başlayacak.

Bugün şöförlü şirket arabalarına baktığımız zaman, sabah evden alım ve akşam eve bırakma dışında şöförlerin neredeyse tüm gün oturduğunu gözlemliyoruz. 2025 yılına gelindiğinde zaten durum çok farklı olacak ama şimdiden bu şöförlerin saat bazında ve bir havuza bağlı çalışmaları farklı bir iş modeli olarak ortaya çıktı. Eğer arabanız varsa, zaman zaman çeşitli nedenlerle şöföre ihtiyacınız oluyorsa veya sürekli bir şöföre ihtiyacınız yoksa bu iş modeli size çok uygun. ABD’de de bu servis Dryver ile başladı. Türkiye’de de bu servise başlayan firmalar var. Arabanız varsa, zaman zaman çeşitli nedenlerle şöföre ihtiyacınız oluyorsa veya sürekli bir şöföre ihtiyacınız yoksa bu iş modeli size çok uygun. Örneğin ben İstanbul’da Alfred‘i kullanıyorum. Arabama bindiğim anda ücretlendirme başlıyor ve indiğimde bitiyor. Şöförler de oldukça eğitimli; part-time üniversite öğrencileri. Gayet memnunum. Bu iş modelinin başarılı olması için arz-talep dengesinin çok iyi oturması ve her türlü talebin maliyetine bakılmaksızın karşılanması gerekiyor. Çünkü memnuniyetsiz bir müşteri bir daha asla geri gelmiyor.

Sadece şöförün saatlik bazda kiralanması düşünülürken, diğer işlerde de saatlik modele geçiş başlıyor. Özlük haklarının kiralama yapan firmada olduğu personelin saatlik bazda (Çağrı Üzerine Çalışma) kiralanması önümüzdeki dönemde oldukça gündemde olacak ve tartışılacak konulardan biri.

Bültene katılın.