Yayınlanma Tarihi: 19 Nisan 2009Kategoriler: Ağızdan Ağıza Pazarlama

Gelecek ile ilgili Konferanslarımda bilim-kurgu filmlerin gelecek için çok önemli mesajlar verdiğini ısrarla belirtiyorum. Çünkü senaryo yazarları hazırlıklarını yaparken mutlaka fütüristlere danışıyorlar, fikir alıyorlar. “The Day After Tommorrow” örneğin dünyanın geleceği için bir senaryo sunmuştu bize. Global iklim değişiminin ters etkisi ile dünya buzul çağa geri dönmüştü. Bilim adamları buna karşı çıktılar ve soğumanın bu kadar hızlı olamayacağını söylediler. Teknolojinin içinde olan bizler bile filmin senaryosunu saçma bulmadık ve ilgiyle izledik.

Dünyanın dünya dışı yaratıklarla karşılaşması konusunda en önemli, belki de tek olay 1947 yılında gerçekleşti. Tarihe Roswell olayı olarak geçen ve ABD hükümetinin ısrarla yalanlamasına karşın 5 Mayıs 1995 Cuma günü İngiliz TV yapımcısı Ray Santili’nin, Londra Müzesi’nde yaptığı basın toplantısında elinde 16 mm’lik 14 bobinden oluşan filmlerin, ABD Ordu istihbarat birimlerine ait olduğunu açıklamıştı. Film, ordu deyimiyle kaza geçirip düşen bir UFO’yu ele geçirme olarak sınıflandırılmıştı. Kaza sonrasıyla ilgili görüntüleri ve bazı dünya dışı ya da insan olmayan canlılara yapılan otopsi sahnelerini içeriyordu. Santili, filmi 82 yaşındaki ordu fotoğrafçısı Jack Barnett’en almıştı. Film Barnatt’in özel arşivine aitti. Temmuz 1947’deki Roswell UFO kazası sırasında çekilmişti ve Barnett bir kopyasını da kendisine saklamıştı. İşte bu beklenmedik olay konunun önemini daha da artırdı. Bu konudaki Türkçe detay http://www.turkmania.com/showthread.php?t=6500 adresinde yer alıyor. Buradaki uzaylı görüntüleri bundan sonraki tüm bilim-kurgu filmlerinin alt yapısını oluşturdu.

11 Nisan 2009 Cumartesi akşamı Nicholas Cage’in Kehanet/Knowing filmini seyrettim. Bu kadar güzel ve sürükleyici bir film daha önce gerçekten az gördüm. Özellikle filmdeki kompozit çalışmalar (animasyon ve gerçek görüntünün iç içe işlenmesi) muhteşem ötesiydi. Tahmini 50 Milyon USD bütçeyi hak eden bir yapımdı. Uçak ve metro kazaları gerçek gibiydi. Bu film heyecan ve zeka parıltısı görmek isteyenler için çok uygun bir film. Benim ilgimi çeken ise filmin sonu. Bugüne kadar dünya ile birçok son tahmini yapılmış ve filmleştirilmişti. Hatta Armegeddon filmi dünyaya çarpacak bir göktaşının yönünü değiştirmeye çalışan bir ekibin çalışmasını ortaya koyuyordu. Daha sonra Aposis göktaşının 2036 yılında dünyanın yakınından geçeceği ve çarpma olasılığının ise 1/5.500 olduğunu gazeteler yazdı. Ama bazı kesimler bunu abartarak blog’lara taşıdılar. İşte yazı: “Yandık 2029 yılında APOSİS adında bir göktaşı  eğer önlem alınmazsa çarpacakmış. Yaklaşık 28.000 km hızla dünyaya yaklaşıyormuş. Nasa bu konuyu USA yönetimine bildirmiş. Bu gök cismi için bilim adamları çok endişeliymiş. Bilim adamları bu gök cismini ilk tespit ettiklerinde yaptıkları hesaplamalarda dünyaya çarpma riski 300’de 1 iken şimdi yapılan hesaplamada 30’da 2. Bu da gerçekten endişe verici bir yüzde. Bilim adamları göktaşını durdurmak için içinde canlı olmayacak bir uzay aracı yapacaklarmış. Bu araç gök cisminin yörüngesini değiştirebilirmiş. Umarım bunu yaparlar, yoksa hepimiz için film 2029’un 13 Nisan’ında bitecek. ALLAH’tan ümit kesilmez.”
 
Dünyanın sonu ile ilgili olarak hep olasılıklar vardı. Ama Kehanet/Knowing filmindeki olasılık bugüne kadar hiç açıklanamadı. Filmi görmeyenler için bu olasılığı yazımda açıklamayacağım ama açıkçası bu durum beni biraz ürkütmedi değil.

Bültene katılın.