Yayınlanma Tarihi: 23 Kasım 2007Kategoriler: Nostalji Köşesi

Şubat 2001 krizi sonrası iş hayatı büyük yara aldı. İnsanlar işlerini kaybettiler, çalışanların ise yaptıkları işler çok önemli biçimde azaldı. Harcanabilir gelirin düşmesi ile 2002 yılında sinemaya giden kitle’de bile %20 azalma oldu. İşte bu durumu biraz da mizahi bakış açısı ile değerlendirmemeye karar verdim. Aşağıda listelediğim türde bana gelen mailleri günün birinde istatisklere konu olur diye Inbox altında açtığım “Geyik” dosyası altında tutmaya başladım. Sonra da GEYİK E-MAİL ENDEKSİ (GEE) oluşturdum. İşte bu konuda 7 Mayıs 2002 tarihinde tanıdık ve arkadaşlarıma aşağıdaki maili yollamıştım. Sizlerle paylaşmak istedim.

TÜFE, TEFE, Tüketici Güven Endeksi, Bireysel Tüketim Endeksi gibi Endekslere bir yenisini eklemesinin yararlı olacağını düşünüyorum: GEYİK E-MAIL ENDEKSİ (GEE). Bu Endeks bir anlamda ‘Kişisel Moral Endeksi’ olarak da algılanabilir.

Bu Endeks ofislerde çalışan ve Internet bağlantısı olan tüm çalışanlara yönelik olarak; Farklı cinsiyetlerde, farklı yaş gruplarında ve farklı yönetim kademelerinde çalışan yaklaşık 400 kişi ile görüşülerek hazırlanmalı. Bu kişiler günlük olarak aldıkları ‘Geyik’ niteliği taşıyan maillerin adetlerini bir yere kaydetip, ay sonu toplam rakamı bildirecekler. Bu endeksin başlama tarihi Şubat’2001 olmalı. Bu tarih itibari ile seçilen 400 kişinin aldığı toplam ‘Geyik’ E-mail sayısı 100 sayısı ile orantılanıp her ay toplam ‘Geyik’ E-mail sayıları başlangıçtaki toplam sayı ile ters orantılanıp o ayki GEYİK E-MAIL ENDEKSİ (GEE) hesaplanmalı. Örneğin: Şubat’2001 de 400 kişinin aldığı aylık ‘Geyik’ E-Mail sayısı 300,000 ise bu sayı bir sonraki ay 285,000’e azalmış ise, bu %5’lik düşüş GEE de 5 puanlık yükselmeye yani Endeksi 105 puana getiriyor. Yani ters orantı uygulanıyor. Böylece yükselen endeks Kişisel Moral’in de yükseldiğini gösteriyor.

‘Geyik’ E-mail olarak kabul edilecek E-Mail içerikleri ise şöyle olmalı:
 Adult resim ve videolar,
 Avustralya, Kanada ya göçen arkadaşların gittikleri yerler hakkındaki (hep Pozitif olmak durumunda, çünkü hata yapılsada çaktırılmaması gerekiyor) görüşleri,
 Dostluk, kardeşlik, sevgi içeren şiir, resim ve müzikler,
 Eski Türk filmlerinden alıntılar,
 Kadın-Erkek arasındaki farkları alaycı bir biçimde alan fıkralar, benzetmeler,
 Eğer bunları hatırlıyorsanız o zaman ihtiyarlıyorsunuz veya o zaman gerçekten ‘İzmirlisiniz’ v.s. hikayeleri,
 Bunları biliyormuydunuz (örneğin insanın dirseğini asla yalayamayacağı) köşeleri,
 Temel fıkraları,
 Elden çıkarılan köpekler, kediler: Onların resimleri, ne kadar şirin oldukları hakkında görüşler,
 İnsanların kendilerinin yarattıkları anlamsız fıkralar (ama kendi yazdıkları belli olmasın diye sahte forward mavraları),
 Köşe yazarlarından alıntılar ve doğal olarak ‘Biz işte bu yüzden adam olmayız’ benzetmeleri,
 9/11 (11 Eylül) hakkında resimler, reklamlar, yazışmalar, sataşmalar,
 Bir restaurant, cafe, hastane de görülen kötü muamelenin (genelde bozuk moral karamsarlık, kendine olan güveni ve doğal olarak ta kompleksi yaratıyor) arkadaşlarla paylaşımı,
 Futbol takımları ile ilgili sataşmalar, atışmalar,
 İngilizce ‘Jokes’ lar (anlaşılamadan yarısında silinenler dahildir).

Bu nereden aklıma geldi. Çünkü bu ara bana gelen Geyik E-Maillerin sayısı inanılmaz düştü. Bu da iyiye alamet. Sanırım insanlar artık işlerine daha çok konsantre olabiliyorlar, rahatlamak için daha başka şeyler yapabiliyorlar ve en önemlisi daha olumlular.

İşin şakası o kadar sığ bir data toplama yapımız varki oluşturulan Tüketici Güven Endeksi ve Bireysel Tüketim Endekslerinin güvenilirliliğini sağlamak için en az 1-2 seneye ihtiyacımız var. Yapısal bozukluğu ve eskiliği nedeni ile (örneğin Cep telefonu konuşma ücretleri hala eklenmemiş) TEFE ve TÜFE ye de hiç güvenemiyoruz. Şimdi hangi değerlere bakıp kendimizi ölçeceğiz? O yüzden yukarıdaki yöntem de yararlı olabilir.

07/05/2002

Bültene katılın.