Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2008Kategoriler: BusinessWeek Yazıları

bw
Birçoğumuz gün geçtikçe artan bilgi bombardımanından bunalmış durumda. Bilgi bombardımanı hızlandıkça beyin yorgunluğu da gittikçe artıyor. Yorulan beyin en basit kararlarda bile istikrarsızlık ve isteksizlik oluşturuyor. Özellikle özel yaşamda bu daha belirgin olarak ortaya çıkmaya başladı. Bu durum insanları uzun dönemde nasıl etkileyebilir? Örneğin takım elbise ile işe giden erkekler her sabah takım elbise, gömlek, kravat ve varsa kol düğmesi kombinasyonu seçimi için dakikalarını harcıyorlar. Halbuki her sabah aynı renk elbise giyilmiş olsa bu zorluk yaşanmamış olacak. ABD’de önce silikon vadisindeki iş yaşamında başlayan t-shirt ve pantalon modası özellikle yaz aylarında tüm eyaletlere ve sektörlere yayılmış durumda. Finans sektöründe yaz aylarında takım elbise giyen ve kravat takan çalışanlar görmek mümkün. Bazı firmalar personelinin giyimi konusunda çalışma yapıyor, örneğin t-shirtleri şirket rengi ve logoları ile hazırlatıyor, pantalon ve etek rengi konusunda öneri getiriyorlar. Çalışanlarda renk bütünlüğü sağlanırken, takım olma güdüsü de oluşuyor. Türkiye’de henüz bu gelişme ihtisas fuar standlarında yer alan aynı şirket personelinde ve özel okullarda göze çarpıyor. Özel okullar kendi rengi ve logosu olan t-shirt vb ürünleri firmalara yaptırtıyor, velilelere adres göstererek almalarını sağlıyorlar. Tüm öğrenciler aynı renk ve kalitede giyindikleri için hem aralarında rekabet oluşmuyor, hem de veliler için maddi ve zaman açısından bir tasarruf oluşuyor.

Ben bu durumun daha da önemli gelişmeler göstererek devam edeceğini, ceket ve kravatın orta dönemde hayatımızdan çıkacağını, giyimde düz renklerin tercih edilmeye başlayacağını düşünüyorum. Modacıların bu gelişmeden hoşlanmayacakları oldukça aşikar. Çünkü model, renk ve desen çeşitliliği firmaların yaşamlarını sürdürmeleri için önemli bir rekabet aracı. Biraz da abartarak ifade edersek, sadece siyah pantolon, siyah t-shirt ve siyah ayakkabı giyen bir toplumda üretici firmaları birbirlerinden ayıran özellikler oldukça azalacaktır. Gelişen teknolojiler sayesinde sıcak yaz aylarında kısa kollu t-shirt ve şort giymemize gerek kalmayacak. Zaten güneşin artan yakıcılığı varken, özel materyallerle desteklenmiş uzun kollu t-shirt ve pantalonlar yaz aylarının giyimleri olacak.

İnsanlar gün geçtikçe seçimlerini daha rahat yapabilmeleri için opsiyonlarını azaltırken, “kullan-at” yaşamımıza daha da entegre olacak. Benim bebekliğimde annem kullan-at çocuk bezi kullanmadı, bunu çok iyi biliyorum. Ama şimdi tek kullanımlık bayan iç çamaşırları piyasada satılmaya başlandı. Çünkü sonuçta çamaşır makinede yıkansa da, kirli çamaşırları bir yerde biriktirmek, makineye aktarmak, çıkarmak, belki asmak ve sonra da ütüleyip/buharlayıp katlamak gibi işlemlerden geçirmek zorundayız. Ben bu durumun önümüzdeki 10 yıl içinde insanlar tarafından katlanılmaz olacağını düşünüyorum. Nasıl bundan birkaç yıl önce “ben süpermarket alışverişini çok severim, internetten yapmam” diye kendimizi aldatırken, internetten alışverişin kolaylığını anlayıp süpermarkette alışveriş ile vakit kaybedeceğime kendim için başka şeyler yaparım” demeye başladıysak aynı gelişim sürecinin burada da yaşanacağını öngörüyorum. New York’ta iyi şarküterilerde şirink içinde soyulmuş mandalina satılıyor. Hani ağzımızı yukarı doğru açtığımızda üzümleri tek tek ağzımıza atacak “üzümmatik” cihazı çıksa, alıcısı mutlaka olacaktır. Şu an revaçta olan motorlu diş fırçaları değişen pil ve başlıklara sahipken Oral-B kullanıp atılan modelini çıkardı. Yani pil veya fırça ömrünü tamamladığında atıyorsunuz. Böylece kullanıcı pilin bitip değişmesi için pil kutusu arayacağına atıp yenisini alacak. Pilli çocuk oyuncaklarında en büyük sorun pil. Çünkü küçük yaşa hitap ettikleri için pil kutularının küçük yıldız tornavida ile kitlenmesi gerekiyor. Bu oyuncaklar o kadar ucuza üretilmiş ve ucuzlar ki pili bitince değiştirmek yerine zaten bozulduğu için atmak zorunlu oluyor. Pil fiyatı oyuncak fiyatını hani nerdeyse yakalamak üzere. Traş bıçakları aslında  uzun zamandır kullan-at modellerini piyasada tutuyorlar ama Gilette çok yakın zamanda en önemli modellerinden biri olan Mach-3’ü de kullan-at olarak piyasaya çıkararak önemli bir değişime imza attı.

Renault 3,000 Euro’luk kullan-at modeli üzerinde çalışırken, Tata Nano modeli ile 2,500 USD sınırını zorluyor. Bu yılki MIT Gelişen Teknolojiler konferansında şehir içlerinde kredi kartı ile çalışan arabanın tanıtımını izledik. Kullanıldıktan sonra belirli yerlere süpermarket arabaları gibi içiçe geçerek bırakılan bu arabaların yaşamımıza girmesi için çok uzun bir bekleyiş gerekmeyecek. Paris’te başlayan kredi kartı ile otomatik olarak kullanıma sunulan kiralık bisiklet Velib, 750 farklı noktada kullanıcılara hizmet veriyor. Yıllığı 50 YTL civarında, günlüğü ise 2 YTL’den az. Amaç turistik gibi gözükse de, sonunda Paris’liler de buna rağbet etmeye başladı.

Sonuç olarak, yaşam biçimimiz ve alışkanlıklarımız önümüzdeki 10 yıl içinde çok değişecek. Yukarıda vermiş olduğum örnekler de bunun en önemli ipuçlarını oluşturuyor.

19/10/2008 BusinessWeek

Bültene katılın.