Yayınlanma Tarihi: 24 Haziran 2009Kategoriler: Haberler

Bir önceki yazımda Exim’in bugün içinde bulunduğu durumdan bahsetmiş ve kendisi ile beraber OT/VT (Otomatik Tanıma ve Veri Toplama) teknolojilerine dayalı çözümler üretmek üzere yola çıkan Porcan, Barkod, Teleteknik ve Romar’ın artık hayatta olmadığını söylemiştim.

Bugün de yaşadığım tecrübeye dayanarak mobil telefon üreticileri ile ilgili bir yorum yapmak istiyorum. Ericsson, İsveç gibi mobil telefon penetrasyonunun %100’ü geçtiği bir ülkede çok büyük bir pazar payına sahip olarak oyuna başlamıştı. Daha sonra operatörlere GSM alt yapısı satışını da arkasına alarak ihracatçı kredisi ile operatörlerle güçlü anlaşmalar imzalayarak gittiği pazarlarda önemli başarılar yakaladı. Bu durum ne yazık ki sonsuza kadar süremezdi. Sonra Sony ile birleşerek yaşamını sürdürmeye başladı. Ben gerçekten bu firmanın niye bu kadar güç kaybettiğini düşünürken aklıma Ericsson mobil telefonlarına ile ilk sahipliğimin 1995 yılında 337 ve daha sonra 388 modeli ile başladığını daha sonra da Motorola StarTac’e geçtiğimi hatırladım. 1999 yılından sonra da bir daha Ericsson mobil telefon kullanmadım. Pocket PC takıntım nedeniyle sadece bu işletim sistemini destekleyen telefonları kullanıyorum. HTC de benim favorim. Son kullandığım HTC Touch Pro modeli beni üzdüğü için Ericsson XPERIA X1 modelini deneme gafletinde bulundum.

Öncelikle telefonun titreme modunda cihazın titrediğini anlamak mümkün değil. Cihazın tuşları da metalik olduğu için ışık altında hiçbir tuş yansımadan dolayı görülemiyor. Ben de 3,000 civarında isim kaydı olduğu için gereksinim duyulan bellek biraz büyük. HTC Touch Pro’nun belleği ile Sony-Ericsson XPERIA’nın belleği aynı olmasına rağmen X1 modeli devamlı kilitleniyor. Gelen çağrıların %50’sini cevaplamam mümkün olmadı. Çağrı kabul tuşuna basmama rağmen çağrıyı alamadığım gibi, ekran kendi ekseni etrafında dönüyor. Tasarım harikası (!!!) olan bu cihazın çağrı alma tuşu ise 4’lü baklava tuşu şeklinde dizayn edilmiş sol tuş grubunun alttaki tuşu olması gerekirken ne hikmetse tasarımcı arkadaşımız onu sola almış. O kadar küçük bir tuş ki, illa bakarak basmanız lazım.

Sonuç olarak yandım Allah diye HTC’ye döndüm. Ama yeni modeli olan HTC Touch Pro 2’yi yurt dışından aldım. Son dönemde özellikle akıllı telefon konseptinde olan, Blackberry, Pocket PC ve Symbian işletim sistemine sahip telefonlarda boyutlar küçülmüştü. Apple iPhone ile boyut konusunda son noktayı koydu. Yeni kullanmaya başladığım HTC Touch Pro 2 de dahil olmak üzere, Samsung vs yeni model çıkaran tüm üreticiler akıllı telefon olarak ölçülerinde Apple iPhone’u birebir kopyalamaya başladılar. Bence de çok iyi oldu. Çünkü belli bir boyutun altında gerçekten kullanım zorlaşıyor. Yeni mobil telefonumdan çok memnunum. Apple iPhone’dan önemli bir avantajı var telefonumun: Yandan kayar açılan tuş takımı var. iPhone’un en önemli kullanım zorluğu bu bence.

Sony-Ericsson XPERIA modelini Türkiye’ye getirmeme kararı almış. Bence isabet etmişler. Pazarı ele geçiren Samsung’un ve Nokia’nın niye başarılı olduğunu şimdi daha iyi görüyorum. Kullanıcı beklentilerini gerçekten iyi anlıyorlar. Kaybedenler de niye kaybettiklerinin sanırım farkına varıyorlardır.

Bültene katılın.