Yayınlanma Tarihi: 6 Haziran 2004Kategoriler: Thema Yazıları

Bu yazının konusu “Seyahat” olunca ben de gelecekteki “Taşımacılık” trendlerini aktarmak istedim. Önemli olan, kaç yıl sonrasını düşünmeliyiz? Burada çizeceğim vizyon, World Future Society’e kayıtlı bir “Fütürist” olarak, dünyadaki diğer fütüristlerin veya diğer tasarımcıların görüşlerinden arındırılmış olarak tamamıyla kendi görüşlerimi içeriyor ve T-Design’daki arkadaşlarım Murat Armağan ve Halil Uzdil’in fikirleri ve görselleri ile süsleniyor. O yüzden gerçekliği hayal gücümüz ve öngörümüzle sınırlı. T-Design aynı zamanda yaşam biçimi tasarımı da yaptığı için burada sadece geleceğin seyahat taşıtlarını değil seyahat biçimlerini ve bunun ev yaşamımıza yansımalarını da anlatacağım. Burada çizeceğim vizyon, World Future Society’e kayıtlı bir “Fütürist” olarak, dünyadaki diğer fütüristlerin veya diğer tasarımcıların görüşlerinden arındırılmış olarak tamamıyla kendi görüşlerimi içeriyor ve T-Design’daki arkadaşlarım Murat Armağan ve Halil Uzdil’in fikirleri ve görselleri ile süsleniyor. O yüzden gerçekliği hayal gücümüz ve öngörümüzle sınırlı.T-Design aynı zamanda yaşam biçimi tasarımı da yaptığı için burada sadece geleceğin seyahat taşıtlarını değil seyahat biçimlerini ve bunun ev yaşamımıza yansımalarını da anlatacağım.

Geleceğin Ulaşım Şekli ve Taşıtlar:
Gelecek ve seyahat denince aklımıza hep uçan arabalar geliyor. Bu çok bilindik bir gelecek olduğu için ben aradaki bir süreci işlemek istiyorum. Uçmak hepimizin hayali olmakla beraber benim şöyle bir görüşüm var: “Önce yürümeyi çok iyi öğrenmeden koşamayız”. Çocukluğumuzda iki tekerlekli bisiklete binerken nasıl büyüklerimiz yanlarına 2 tane destek tekerleği takıyorlarsa uçan arabalar içinde buna benzer bir mekanizmanın gerçekleşeceğini düşünüyorum. Yani yer üstünde farklı katlarda uçan arabalardan önce farklı katlarda ama raylar üzerinde hareket eden arabalar olacak. En az 2 kişi ile başlayıp 20 kişiye kadar büyüyen farklı boyutlu bu arabalar hem şöförlü hem de şöförsüz olarak farklı hız kulvarlarında ve ücretlendirme profillerinde hareket edecekler. Bu taşıtlar hibrid (ikili) olacak: Yani hem tekerlek üzerinde gidecekler, hemde Maglev (manyetik levitasyon) teknolojisini kullanacaklar. Maglev Yolların ulaşmadığı noktalarda tekerlek üzerinde gidecek olan arabalar Maglev Yollara geçişte tekerleklerini üste çekerek Maglev Yol’a oturacaklar.Maglev bugün teknoloji olarak zaten hızlı trenlerde kullanılmaya başlandı. Amaç ray-tekerlek ilişkisindeki en önemli sınırlama olan sürtünmeyi yenmek. Bu teknolojide ray ile vagon arasında herhangi bir temas mevcut değildir ve tren hava yastığı üzerinde gitmektedir. Nisan 1997 de açılan Japonya’daki Yamanashi Maglev test hattında 2 Aralık 2003 de, 3 vagonlu ve insanlı olarak max. 581 km/saat hız yakalanmış durumda.Şangay’da faaliyet’te olan ve Long Yang istasyonu ile Pudong uluslararası havaalanı arasındaki 31 km’lik 2 hattan oluşan bu Maglev tren yolu’nun tek sorunu, biletlerin pahalı olması nedeniyle bugünlerde üzerinde günde 70-75 yolcu taşınıyor olması. Yani teknoloji başlangıç noktasında.

Taşıtların Tasarımı ve Kullanımı: Taşıtların hibrid olması aslında üretim açısından da başka bir noktayı ortaya koyuyor. Benim görüşüm taşıtın karoseri ve üst gövdesi ayrı ayrı üretilebilecek. Sadece birleşme standardı tanımlı olacak. Bu durumda iki önemli değişim yaşanabilir: Birincisi taşıtlar tümüyle elektrikli olacakları ve/veya benzeri güç kaynakları ile donatılacakları için karoser’i üretmek için çok önemli bir know-how sahibi olma gereği ortadan kalkacak. Taşıt üreticiliği yapı değiştirecek. Zaten gittikçe işçiliğin daha ucuz olduğu ülkelere kaydığı bu iş kolunun benim bakış açımla geleceği bu şekilde şekillenecek. İkinci değişim ise TASARIM olacak.Belirlenmiş sabit karoseri standartları üzerine oturmuş binlerce tasarım firmasının ürünü “Taşıt Üst Gövde”leri piyasada olacak. Internet aracılığı ile kişiler anında tasarımlarını yaratıp “Taşıt Üst Gövde”lerine sahip olacaklar. Önümüzdeki 100 yıl içinde tüm dünya ülkelerinin tek bir Patent ve Faydalı Model kanununa bağlandığı, Patent ve Faydalı Model’in alımının da Internet üzerinden yapay zeka’dan faydalanılarak saniyeler bazında alındığı göz önüne alınırsa tasarım firmalarının gücü daha da artacak.Buna en iyi örnek sanırım “Pininfarina” dır. Torino merkezli bu firma Ferrari tasarımları ile tanınıyor. 2003 cirosu 826 Milyon USD ciroya ulaşan bu firma ve benzerlerinin gelecekte ciro anlamında otomobil üretici cirolarını geçeceğini görür gibi oluyorum.Taşıtın kullanımı tekerlek üzerinde ve maglev Yol’da iken farklı olacak. Tekerlek üzerinde “joy-stick” ve “Mouse” kombinasyonu bir kontrol paneli ile tüm kontrol fonksiyonlarına hakim olunacak.Bugünkü adıyla direksiyon kişinin sağak, solak olmasına, sol veya sağ koltukta oturmasına göre bir eksen üzerinde hareket ederek kullanıcı önüne gelecek. Maglev Yol’da kullanıcı ve taşıt ilişkisi minimum düzeye inecek. Navigasyon sistemi ön ve arkadaki taşıt ile mesafeyi otomatik olarak ayarlayacak. Gidilecek nokta ile ilgili tüm komutlar sesli olarak verilirken “joy-stick” ve “Mouse” kombinasyonu kontrol paneli destek amaçlı kullanılabilecek.

Maglev Yol’da giderken bu düzenek aşağı çekilerek devre dışı bırakılacak. Taşıtın Maglev Yol’a geçtiği durumda ise şu andaki vizyonumla steroskopik görüntüyü gözlük biçimindeki baş-üstü (head-up) ekran ile eldiven şeklinde parmak hareketlerini kontrol eden bir klavye/mouse kombinasyonunun kişinin yolculuk esnasında arkadaşları ile konuştuğu, E-maillerini kontrol ettiği bir ara birim olarak kullanılacağını düşünüyorum.

Ev Yaşamı İle ilgili Kısa Görüş: Evliliğin azaldığı, tek başına yaşamın arttığı bir dünyaya hazırlanıyoruz. Bu gelişim yaşam alanlarının da daralmasına yol açacak. Gün geçtikçe insanların kendilerine daha fazla zaman ayırma isteği içinde olacaklarını ve taşınma, alışveriş v.s. gibi bugün heyecanla yaptıkları işleri ileride gereksiz iş olarak göreceklerini düşünüyorum. Hatta alışveriş bana bugün bile gereksiz iş olarak geliyor. İnsanların iç tasarımlarını kendilerinin yaptığı evlerin taşınabilir boyuta ulaşacağını ve bunların yüksek binalarda veya geniş arazilerde sıralanabileceğini düşünüyorum. Bu düşüncemi destekleyen diğer veriler de veri iletişimin çok güçlenmesi ve evini ofis haline getiren insanların sayılarının hızla yükselmesi. Bu durum insanlara mekan değiştirmede özgürlük yaratacağı için farklı şehirleri görme isteği artacak.

Resimde yüksek binalarda “Karavan” tipi mekanların park yeri gözüküyor. Benzer Karavanlar gene önlerinde çekici arabaları ile beraber aynı resimde Maglev Yol üzerinde giderken görülüyor. Karavanlar bina tepelerine manyetik asansörlerlerle çıkacaklar. Karavanlar arasındaki duvarlar aslında tüm servislerin verildiği erişim noktaları. Örneğin: yemek, süpermarket siparişleri otomatik olarak bu noktadan eve teslim edileceği gibi buzdolabı, elbise dolabı hizmeti de bu bölüm aracılığı ile verilecek. Taşınma esnasında elbiselerin preslenerek kutulanacağını ve Karavan’ın altına otomatik olarak yerleşeceğini tahmin ediyorum. Pabucu dama atılan Pünamatik sistemlerin gene canlanacağını düşünüyorum. Verilen ilaç siparişi eve pünamatik sistemle yollanacak. Aynı pünamatik sistemler kirli veya yıkanmış çamaşır torbalarının transferleri için de kullanılacak.

Yazımın başında da söyledim: Kaç yıl sonrasını düşünmeliyiz? Böyle bir yaşam şeklinin gerçekleşmesi için belki de en az 60 yıl gerekiyor. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var. Bugün günlük yaşamımızda kullanımında olmayan bir teknolojinin çok hızla kullanıma sokulması veya var olan birden fazla teknolojinin basitçe bir araya getirilmesi ile bu süre çok öne çekilebilir. Burada gelecekle ilgili bir kesit aldık. Benim en büyük hayalim bugüne kadar oluşturduğumuz tezleri toplayarak bir bilim-kurgu film yapmak veya yapılmasına katkıda bulunmak. Eskiden bilim-kurgu filmlerini seyrettiğimizde hep teknolojik hatalar yakalardık. Ama yapımcılarda artık akıllandı. Baksanıza Tom Cruise’un başrolünü oynadığı “Minority Report/Azınlık Raporu” filmi öncesi Dreamworks’un ortağı ve yapımcı Steven Spielberg, çeşitli dallarda 23 uzman ile 50 yıl sonra dünyayı nasıl bir geleceğin beklediğine dair uzun fikir alışverişleri yapmış ve filmi de bu uzmanların ortak tezleri sonucunda hazırlamış. Bizler bunu niye yapmayalım? Öncelikle Türkiye de Fütüristler grubu oluşturmak gerekiyor. Bende bu amaçla Temmuz sonunda ABD’de yapılacak World Future Society konferansında bu konuyu gündeme getirip Türkiye de onun uzantısı bir oluşumu yaratmak için çalışmaya başlayacağım.

Thema Yaz 2004

Bültene katılın.