Yayınlanma Tarihi: 1 Aralık 2013Kategoriler: Haberler

Google X
Geçen hafta (Türkiye İnovasyon Haftası) bugüne kadar “İnovasyon” konusunda gördüğüm en önemli organizasyondu. Bu konuda TİM’i ve Ekonomi Bakanlığı’nı kutlamak gerekiyor. Eski Bakan Kürşat Tüzmen ve sevgili Oğuz Satıcı’nın TİM’in gelişimi için gösterdiği gayretlerin meyveleri gerçekten alınmış. Ayrıca bu organizasyonun özel sektörün gayretleri ile başaramayacağı da net olarak ortaya çıktı.

Konferans’ta Saffron’un Kurucu Başkanı, Marka ve Kurumsal Kimlik Danışmanı, daha önceki kitapları 18 dilde 250.000 satmış olan Wally Olins CBE konuşmasında ağırlıklı olarak Türkiye’nin marka eksikliğine değindi. Verdiği örnek ise “Samsung” du. Tabii bu örnek, organiizasyonun ana sponsorlarından biri olan Arçelik‘i az da olsa rahatsız etti. Aynı gece verilen davette Arçelik’in Satın Alma ve Tedarik’ten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Öztürk ile yanyana oturduk. Kendisine Wally Olins’in konuşmasını hatırlatıp, aynı konuda daha önce bloğumda yazmış olduğum yazıyı paylaştım. (Haber için Tıklayınız)

Oğuzhan Öztürk benim gözden kaçırdığım önemli bilgileri paylaştı. Öncelikle Samsung ile Arçelik’in direkt karşılaştırılımasının yanlış olduğunu söyledi. Çünkü “Beyaz Eşya” olarak karşılaştırıldıklarında Arçelik’in ciro anlamında daha ileride olduğunu belirtti. Samsung, diğer alanlardaki kârlılıkları ile karşılaştırıldığında oldukça düşük kaldığı için beyaz eşya bölümünden pek mutlu değilmiş. O zaman konu Samsung-Arçelik karşılaştırmasından Samsung-Koç Holding karşılaştırmasına döndü. İşte o zaman blog yazım daha anlamlı hale geldi. Koç Holding ile Samsung’un 2020 (veya 2023) hedeflerinin farklılığından dolayı 2023 yılına geldiğimizde aynı konuları konuşuyor olmamızın kaçınılmaz olduğunu anladım. Çünkü, (Koç Holding Temiz Su Kaynakları, Yaşlı Ekonomisi ve Tarım’ı gelece olarak tanımlamış.) Samsung’un 2020 hedeflerini lütfen blog yazımdan okuyun. Benim burada söylemeye dilim varmıyor.

Koç Holding’in yıllık bütçelerini tahmin etmemekle beraber 10 milyon USD’nin çok altında olduğu anlaşılan ve başında daha önce beraber çalıştığım sevgili Cem Soysal’ın olduğu (Inventram) şirketi var. Türkiye’nin en büyük holding’i olan Koç Holding inovatif teknolojileri bu bütçe ile destekliyorsa diğerlerini düşünmek dahi istemiyorum. 2006 yılında Mehmet Emin Karamehmet (Çukurova Holding), Hüsnü Özyeğin (FİBA Holding), Oğuz Çarmıklı (Nurol) ve Zeynel Abidin Erdem (Genpa)’in oluşturmayı düşündüğü bir fona 5. kişi olarak ben davet edilmiştim. Daha sonra fonun Internet teknolojilerine olacak yatırımdan istenen geliri elde edemeyeceği anlaşılınca kuruluştan vazgeçilmişti. Ama ilk kez büyük yatırımcılar aynı amaç için biraraya gelmeleri çok anlamlıydı.

Bugün böyle bir amaç için zamanlama olarak son şansa sahibiz. Artık Koç Holding, Sabancı Holding, FİBA Holding, Eczacıbaşı Holding, Esas Holding, Borusan Holding ve adını hatırlayamadığım büyük yatırımcılar biraraya gelip en az 1 milyar USD’lik fon oluşturmaları gerekiyor. Bu fonu profosyonel olarak yönetecek bir ekibe teslim edip, yurt dışından stratejik öneme sahip şirketlere yatırım yapılmasına olanak tanınması gerekiyor. Bu konuda devlet de aynı miktarda fon oluşturup beraber hareket edilecek bir hareket planı oluşturulmalıdır. Böyle bir fon ile Türkiye, bugünkü kilogram başına ihracaat fiyatını 1.59’dan 4-5 USD’lere çıkaracak ilk adımı atmış olacaktır.

Düşündükçe işin içinden çıkamıyorum. “2023 Hedefine biz nasıl ulaşacağız?

Bültene katılın.